Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cemil Meriç Sosyoloji Topluluğu

Cemil Meriç Sosyoloji Topluluğu
@cemilmericst
Sosyoloji ve sosyal bilimler disiplinlerinde gönüllü çalışan yönetim ve düşünce alanında faaliyet gösteren öğrenci topluluğudur.
Ankara, İstanbul, Şanlıurfa
5 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Düzenli olarak haftalık düzenlediğimiz kitap tahlillerimizde bu haftaki(26.12.2019) kitabımız Siyasetname/Nizamülmülk olacaktır. İlgilenen arkadaşlarımızı tahlilimize bekleriz. Saat:18.00 Hamamönü/Ankara
Reklam
Antalya'daki ihtiyaç sahibi Gündoğmuş Anadolu Lisesine kuracağımız Prof. Dr. İbrahim Dülger kütüphanesi için desteklerinizi bekliyoruz. instagram.com/p/B4xeJLHjt6S/?... twitter.com/cemilmericst/st... facebook.com/312706242913396...
Politika ve aksiyon adamlarının en zayıf yanı, düşünce adamını küçümseyişleridir. Beyinle, kol; nazariye ile aksiyon el ele vermedikçe toplum sıhhate kavuşamaz. BU ÜLKE/CEMİL MERİÇ s:50

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Duyuru
Cemil Meriç Sosyoloji Topluluğu, ankaradaki çeşitli üniversite ve bölümlerden arkadaşların kurmuş olduğu sosyoloji ve sosyal bilimler alanında çeşitli faaliyetler yapmak amacıyla kurulmuştur.Söyleşi, kitap tahlili, film gösterimi, çeşitli geziler ve benzeri faaliyetler yapacağız.Katılmak isteyenleri bekleriz. İnstagram sayfamız aşağıdadır. instagram.com/cemilmericsosyo...
#11 Ben kendimi tahlil edeyim mi: Ya Reyhaniye kahvelerinde ömür çürüten, vaktiyle lisede okuyan ve çalışan, fakat istidadı olmadığı için vazgeçen; basit, adi bir genç veya gözlerini, hayatını hakikat uğruna feda ederek, nesl-i ati destanlarına bir zafer ve fedakarlık numunesi olacak hakiki bir insan.
Reklam
#10 Saint Simon'u putları yıkmak için kaleme almıştım. Her iki kitap da peşin hükümlerin rahatını kaçırdı,ne solun hoşuna gittiler ne sağın. Anladım ki bu iki kelime aynı anlayışsızlığın, aynı kinleri, aynı cehaletin ifadesidir.
#9 Genç bir adam kapıyı çalıyor,şefkate susuz, hayata susuz. Hapishane, dostların ihaneti, kopuşlar, yuvarlanışlar. Tenin açlığı, ruhun açlığı ve anlaşılmayan bir kalp ve anlaşılmayan bir kafa ve anlaşılmayan bir vucüt. Bir pansiyon odasındadır, koca şehirde yapayalnız. Dehasıyla yalnız, kültürüyle yalnız, ıstıraplarıyla yalnız...
#8 Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yazdım. Ve kitaptaki insanları, sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınırları kitaplardı. Bir kanat darbesiyle Olemp, bir kanat darbesiyle Himalaya. Ayrı bir dil konuşuyordum çağdaşlarımla. Benim vatanım Don Kişot'un İspanyasıydı.Emma Bovarinin yaşadığı şehir. Sonra Balzac çıktı karşıma, Balzacta bütün bir asrı yaşadım.
#7 İstanbula ilk gelişimi hatırlıyorum. Fetih ümitleriyle dolu idim, bir gazaya koşuyordum. Yıllarca aç kaldım. Koca şehirde yapayalnız. Ama beni isyana sürükleyen açlıktan ziyade tek oluşumdu.
#6 Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse. 
Reklam
#5 İstanbul sanat ve edebiyat çevreleriyle bir türlü kaynaşamaz, bu çevrenin insanları İstanbul çocuğudurlar,taşradan gelmiştir. Bir kez daha kitaplar dünyasına sığınır,onun için kitap bir limandır...
#4 Bazen kendine gelmek için başkalarından gitmen gerekir. Uzaklaşmak özgürleşmektir. /Charles Bukowski
#3 Şimdiye kadar hiç bir kuş komşusundan daha çok sayıda yuva yapmaya çalışmadı, ve hiç bir sincap iki kış yetecek kadar fındık toplayıp saklamadı.
#2 Lao Tzu / Yol ve Erdemin Kitabı Yeryüzünde hiçbir şey, sudan daha zayıf ve daha yumuşak değildir. Ne var ki su sert ve güçlü şeylere saldırırsa, hiçbiri onun yolunda duramaz, çünkü onu değiştiremez.