(...) henüz yirmi iki yaşında iken, birbirini kovalayan elemlerle yorulmuş, istikbalden ümidini kesmiş, hayata dargın, daima kalbini kemiren bir illetle mustarip, çehresine bir keder veren siyah elbiseleri içinde, bir sonbahar çiçeği kadar solmaya hazır (...)