Ama, elleri içinde tuttuğu elimi sıkarken, dünyada insan ruhunu yaralayıcı, hatta öldürücü güçlerden başka, kişioğlunu ayakta tutan ve yaşatan güçlerin de olduğunu sezinler gibi oldum.
Yeryüzünde tabiatın, rüzgar ve kasırga gibi mucizeli gücünden başka, insanoğlunun hayatını yönelten, ruhunu ve bedenini yaralayan, hatta öldüren başka güçlerin de var olduğunu ancak şimdi anlıyordum.
Reklam
" Kalbini gözlerinde görüyorum ben, gözlerine bakınca ."
Ağır şartlar altında insanın ruhu yavaş yavaş yıpranmaya, sonunda ise çökerip yıkılmaya nasıl mahkûmsa sadece iman ve duyguya dayanan bir milliyetçilik de yavaş yavaş yıpranmaya, onu saran yeni şartlara teslim olmaya mahkûmdur.
Sayfa 85 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Kalp uzmanı tarafından muayene edin diye salık verdi. Gülerek ayrıldım yanından. Saçma bir salık! Benim yüreğimi anlayabilecek bir uzman var sanki!
Sensiz dünyam karanlık deme, sen senin karanlığında buldun korkunç yılların aydınlığını.
Reklam
Camiye yaklaştıkça içim sâkinleşiyor gibi oluyordu. Camiye yaklaştıkça kalbimin en derin bir yerinde duasız yaşayamayacağımı hissediyordum. Dua etmek istiyordum. Ama orada, camide, caminin içerisinde, Tanrıya yakın bir yerde.
Sayfa 81 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Ben yaşamıyorum: yaşamak için savaşıyorum.
Ölmüş kahramanların heykellerini ölüler değil, yaşayanlar yükseltirler.
"...akşamlar gecenin gözleri gibiydi; her yeri görüyor, her yere uzanıyor, her yere dalıyorlardı."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.