canı burnunda 1. Çok yorgun ve bezgin olan: "Anacık’ın canı burnunda oysa yorgun, bitkin geliyor hep, bir de Cennet Ana’nın mızıldanmasını dinleyici değil, tersleniyor." - Cengiz Tuncer 2. Yorgunluk ve bezginlikten dolayı öfkeli, sinirli olan.
Bir dal çıtırdıyor yukarda, uçurumun başında. Bir baykuş ötüyor. Bir yılan tıslıyor, ardından başını toprağa sokuyor Ölüler mezarlarında sağdan sola dönüyorlar yeniden. Gökte bir ay, yusyuvarlak, gümüş renkli. Uzak yıldızlar pırıl pırıl. Altın sarısına bulanmış. Toprağın üstünde yüzü koyun uzanmış bir ölü. Toprakla çiftleşiyor gibi Son
Sayfa 402 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Umutsuzluğun dört yanı çöl ova; altı da üstü de çöl ova umutsuzluğun. .
Sayfa 388 - E YayınlarıKitabı okudu
.. umutsuzluğun önü, arkası; dört yanı çöl ova. .. umutsuzluğun önü çöl ova, sanki ayakları üstünde yaylanıp uçacakmış gibi ölü ata bir sıçrayışta ulaşacakmış gibi.. ·
Sayfa 388 - E YayınlarıKitabı okudu
Büyülenmiş gibi..
Yüreğim bağlı gibi, kanım dolanmıyor gövdem­de gibi, sanki biri var içimde de kursağıma kara kan akıtıyor boyuna soğuk bir kan, kapkara bir kan. .
Sayfa 384 - E YayınlarıKitabı okudu
Aşık gibi sevmezsen; Kardeş gibi sev beni. ... Kendi çaresizliğine gömülmüş.. Kuş olup uçmak geçiyor içinden hep, kanat çır­pıp uçmak sonsuzlukta. Başını kaldırıyor masadan, pencereye vuran bir tutam maviyi görüyor; göğün mavisini. Nasıl da sıkılıyor yüreğim diye geçiriyor içinden; ben nerdeyim şimdi diye soruyor kendi ken­dine. .
Sayfa 376 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.