🌹🌹🌹🧕🧕🧕🌹🌹🌹
Bir kadın evine giderken yoksul görünümlü bir çocuğun elinde sopa ile toprağı çizdiğini görür.
Ne yapıyorsun evladım, diye sorar.
Çocuk: Cenneti parselleyip satıyorum teyze der.
Kadın cennetin böyle parsellenmeyeceğini ve satılmayacağını bilse de çoçuğun gönlünü almak için bana da bir parsel verir misin, der. Parasını vereyim.
Çocuk da 20 lira der. Kadın yardım niyetiyle parayı verir ve gider. Olayı da unutur.
Birkaç gün sonra rüyada kendini cennette görür.
Sonradan rüyayı eşine anlatır.
Eşi de ne olur ne olmaz ben de bir parsel alayım der.
Gider ve çocuğu bulur.
Evlat, bana da bir parsel verir misin der!
Çocuk olur ama bir parseli bir milyon der.
Adam itiraz eder, hanıma 20 liraya verdin. Benden neden bir milyon istiyorsun der.
Çocuk şöyle cevap verir. Amca, eşiniz cennetin parsellenmeyeceğini, satılamayacağını bilir. Ama benim gönlümü almak için bana o parayı verdi. Satın almak için değil. Sen gerçekten cenneti satın alabileceğini mi zannettin. Benim de satabileceğimi…
Cennet öyle ucuz değil. Gönülleri kazanarak CENNETİ KAZAN .
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Cehennem lüzumsuz değil, çok işler var ki bütün kuvvetiyle “Yaşasın cehennem!” der. Cennet dahi ucuz değildir, mühim fiyat ister.
Mektubat, Risale-i Nur
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o