Kitabın ilk bölümünde karakteri uzun uzadıya anlamamız sağlanıyor. Ama pek de akıcı gitmeyen hatta sıkıcı bir bölüm. Fakat sonra ikinci bölüm bir başlıyor ki hiç beklenmedik bir şekilde, yepyeni bir dünya ile. İlk bölümü iki ay, ikinci bölümü ise bir günde okumuştum. Sabırla okumanızı tavsiye ederim.
Eridu Ve Anunnakiler
Eridu, Tell Abu Şahrein’in bugünkü arkeolojik alanında bulunan Ur bölgesinin 24 kilometre güneyindeki güney Mezopotamya antik kentidir.
Eridu, Eridug olarak da çevrildi, bu arkeolojik alanın büyük önem taşıdığını söyleyen akademisyenlere göre Eridu ismi “güçlü yer” veya “rehberlik yeri” anlamın da kullanılmaktadır.
EDİRNE
Tatilden istifade ederek Edirne'ye, çoktan beri görmek istediğimiz bu serhat şehrine gitmiştik...
Edime, minareler, camiler, kubbeler diyarı Edime... Harap ve perişan!.. Yeryüzünün en güzel mabedi olan Selimiye'de cemaat olarak iki kişi vardı. Ne acıklı hal! Edirne'de minareler kadar cemaat yok... Yüreklerimiz şerha şerha
_Agarta, tanrısal üstün ırk Aryanların yaşadığı iddia edilen yer altı imparatorluğudur. Başkenti ise Şambala’dır. Agarta iyiliği, Şambala kötülüğü temsil eder. Dünyada yaşanan tüm olayların Agarta-Şambala mücadelesinden ibaret olduğu iddia edilir. Agarta, teozofik ve ezoterik kaynaklara göre önceki devrenin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten
Her ne durumda olursa olsun, toplum bir lütuftur, ama en iyi durumdaki bir yönetim bile kötüdür; en kötü durumunda dayanılmaz bir şeydir; çünkü bizler yönetimsiz bir ülkede bekleyebileceğimiz türden felaketlere yönetim yoluyla maruz kaldığımızda, bize ıstırap çektiren vasıtayı yaratanın da bizler olduğu düşüncesi başımızdaki felaketi daha da artırır.
Yönetim de, giysiler gibi, yitirilen masumiyetin simgesidir: kralların sarayları cennetin dayanak noktalarının kalıntıları üstünde yükselir.
Thomas PAINE
(İnsan Hakları)
Her ne durumda olursa olsun, toplum bir lütuftur, ama en iyi durumdaki biryönetim bile kötüdür, en kötü durumunda daya- nılmaz bir şeydir; çünkü bizler yönetimsiz bir ülkede bekleyebi- leceğimiz türden felaketlere yönetim yoluyla maruz kaldığımız- da, bize istırap çektiren vasıtayı yaratanın da bizler olduğu dü- şüncesi başımızdaki felaketi daha da artırır. Yönetim de, giy- siler gibi, yitirilen masumiyetin simgesidir: kralların sarayları cennetin dayanak noktalarının kalıntıları üstünde yükselir.