Dikkat buyurunuz: Marks yahudidir. Böyleyken yine gizli bir yahudi tıynetiyle yahudiliğe çatmış, yahudiliği para ve sermaye çıfıtı diye göstermiş ve neticede yahudinin yaptığını yahudiye yıktıran, sonra da bu yıkıcılığı yıkma vazifesini yine yahudiye veren hilkat cilvesini, farkında olmadan ortaya koymuştur.
Marks vasıtasız ve müeyyidesiz, sadece ruhları allak bullak etmeye memur bu topluluğun kafası ve kalbi...
Zira hılki ve tabii hakları ellerinden alınmış, çevresinde binbir cereyan ve temâyülün iklimleşeceği bir cemiyet meydana getiremez; yani ferdle arasında , cemiyetin ruhu demek olan tepki ve ilişki havasını kuramaz; şu halde cemiyet olamaz. Nasıl ki, bir zindanda mahkumların cemiyeti yok, o toplumda şekil verici manada ve toplumun temsilciliğine ait makamda gardiyan vardır.
Madem ki para, iş ve emeğin, değer ve tutarın karşılığı olarak meydana çıkıyor; kendi zatı üzerinde de bir takım (spekülasyon) canbazlıklarına yol açıyor demektir. Bu da emeği emek, değeri değerle karşılayamamak zaruretinin tabii neticesi...
İnsan, fanilik kadrosu tabiatın merkezinde ebedilik hamlesine memur, büyük varlık...
Sosyalizmin elinde son iffetine dokunulmadan mıncıklanan bir kız vardır ki, komünizm onun en vahşi tarzda ırzına geçerek işi tamamlamıştır. Bu kızın ismi hak vr hakikat bâkiresidir.
"Tek katre-i hûnest ve hezar endişe"
Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Düşmanımızın zayıf ve kuvvetli her tarafını görmeliyiz ki, indireceğiniz darbe ona göre olsun ve şifa kabul etmesin.
Kapitalizmi kuran yahudi (binbir misal), onu yıkmaya savaşan yine yahudi(Karl Marks), komünizme en yıkıcı darbeyi vuran da tekrar yahudi (Hanri Bergson)...
DEMEK ki yahudi, nerede bir teşekkül, billurlaşma, oluş vahdet görürse onu yıkmaya memur, mücerret tahrip dehası...
Sayfa 61Kitabı okudu