Ceren Gezer

Ceren Gezer
@cerengez
Yanık Tablet
Uzun bir sonsuzluk Birikti avcumda sen Ordaydın, yanık izinin Unutuldu sandığım Anısında Dağlayıp geçmişti kor Ve örtülmüştü üstü
Reklam
Soluk Soluğa
Dünyanın cesur ulusları yoktu, cesur insanları vardi.Onlar, aşkın ve hayatın havarileri, büyük serüvencilerdi. Onlar, bu ihtiyar cadının maskesini parçalamak ve yeryüzü denilen cenneti bize sunmak istediler. Bütün ömürleri bu kavgayla geçti. Ne adları vardı onların, ne ulusları, ne dinleri ne de anıtları. Ama biz onlar için ölüm fermanları hazırlayıp görkemli mangalar kurduk. Savaşlar açtık peşpeşe. Kentleri ele geçirip vahşi bir hayvan gibi avladık onları. Nerde görülseler kurşuna dizdik ve süslü kemerler yaptık onların kafa derilerinden. Biz cellattık ve tarih suratımıza tükürürken, bir kez bile bağışlanmayı istemedi onlar... Derler ki, son büyük serüvenci yaralıdır hâlâ...
Belki Yine Gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa birgün

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hoşça Kal
Tek kelimelik kekre bir vedâ: Külrengi, alıngan ve solgun Sokak kapısında kedi sessizliği Menteşelerdeyse paslı bir ima Kıyıya iniyorsun yosun kokulu Anıları aralıyor büyük boşluk Taş sektiriyorsun belleğin seğiriyor Yüzüne gölge gibi ağıyor hüzün Ufka bakıyorsun harelenen uzağa Gözlerini kamaştırıyor bu tenhalık Tuz kirpiklerini yakıyor ve yağmur Bir yangın arıyor arınmak için Yol yolcusunu kelimeler kendi Harflerini arıyorken bu vedâda Kekemelik orada başlıyor sanki Kalbin ve zamanın zorba şaşkınlığı