“Dünya kadına, erkeklere dediği gibi “Yazmayı seçersen yaz, benim için fark etmez” demedi. Dünya kahkahalara boğularak şunu dedi: “Yazmak mı? Senin yazmandan ne çıkar?”
Belki de her şeyden önce hayalleri olan yaratıklar olduğumuz için, kendine güven gerektiriyordu. Kendimize güvenimiz olmadığında beşikteki bebekler gibiyiz.
Hiçbir erkekten nefret etmeme gerek yok, bana zarar veremez. Hiçbir erkeği pohpohlamaya ihtiyacım yok, bana vereceği hiçbir şey yok. Böylece farkına varmadan kendimi insan ırkının diğer yarısına karşı yeni bir tavır benimserken buldum. Herhangi bir sınıfı ya da cinsiyeti bir bütün halinde suçlamak saçmaydı...