Buradaki hava nedeniyle zaman zaman dayanılmaz baş ağrıları çekiyorum. Geçenlerde böyle bir baş ağrısı krizi içinde yatakla birlikte sonsuza dek yükseldim. Birisi hep alttan hava verdi, birisi de değil, belirsiz bir güç... Hep hep yükseldim... Sonra babamla telefonla konuştum, beyaz kefen içinde toprağa bırakılmış cesediyle... "Burada çürüyorum" dedi. Bir bardak kırdım, sokağa çıktım. Garip punklar, kafası kazılı kadınlar, siyah motosikletliler... Tatsız bir toplulukla karşılaştım... Biri tımarhane bahçesi gibi bile değil.