Kuruyan insanlığız.
Dokunsalar kuruyoruz.
Yağmurunu bekleyen toprak gibi.
*
Sezai Karakoç'tan okuduğum altıncı şiir kitabı.
Düşüncelerini inanç alanlarıyla vurgulayan, dirilişin gerçekleşeceği kent mekanlarından enstantaneler sunan, medeniyetin görünen bir yüzü olan çeşmelerimiz ile şairler arasında özdeşim kurarak, çeşme kavramını ve kültürünü özdeşleştirip, tarih düşme geleneğini yeniden üretme yolunda yazıldığını hissettiğim bir Karakoç klasiği.
Okumanızı tavsiye ederim.
*
Sezai Karakoç ne Dicle’dir, ne Fırat;
bir yeraltı akarsuyudur.
Akarsuyun kıymetini bilmemiz ümidiyle..
Keyifli okumalar dilerim.