Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim, gayr istemem. İsterim; fakat, bir yâr-ı bâkî isterim. Zerreyim; fakat, bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim; fakat, bu mevcudatı umumen isterim. {Cezerî}
Sayfa 353
Muhteşem bir tespit!
İbn-i Cezeri'ye göre Kur'an çoğul, kapanmamış, hipermetinsel olarak yapılanmış, çizgisel olmayan bir metindir, anlam­sal içeriği hiçbir zaman tamamen tüketilemez, dinleyicilerin­den ve okuyucularından daima metin üzerinde yeniden çalış­malarını talep eder ve bu çalışmanın da hiçbir zaman açık seçik bir kesinliğe vardırmayacağı bellidir.
Reklam
John Gilchrist, ka­bul edilebilir Kur'an okuma tarzları tanımını İbn-i Cezeri'den (ikinci elden) aktarır ve bu durumu şu cümleyle yorumlar: "Bu ifade, yedi farklı okuyuşu tanımlamanın nasıl imkansız olduğunu gösterir." Elbette, İbn-i Cezeri'nin, tanrısal vahyin bereketinin en fazla sınırlanabileceği fakat asla tüketilemeye­ceği fikrini bir kere göz ardı ettiğinizde, bu vahiyden mümkün olduğu kadar fazla istifade etme çabasını, kesinliğe ulaşmadaki bir kabiliyetsizliğin hesabına yazarsınız mecburen.
Kur'an'la ilgili Batılı literatürde moda olduğu üzere komplo teorilerine sığınmayacaksak, Kur'an okuyucularının, açıkça bir tefsir hevesinin veya ilahiyatçılık içindeki bir taraflaşmanın et­kisi altında meydana getirilmiş okuma tarzlarını ayıklamayı as­lında gayet iyi başardıklarını teslim etmek gerekir. Geri kalan okuma tarzları gerçi yorum imkanları açısından yine çoğulcu­durlar, ancak, her ne tarzda olursa olsun, daima birbirleriyle te­lif edilirler. İbn-i Cezeri'ye göre bu çelişkisizlik metnin hakiki­liğine dair "kudretli ve açık bir delil"dir. Ancak hakikat ölçütü olarak çelişkisizliğin anlamı İbn-i Cezeri'de Descartes'takinden biraz farklıdır. Çünkü bir şey, valde clare & distinct ("gayet açık ve belirgin") olarak idrak edildiği için değil, bütün farklılıkları­na ve çoğulluğuna rağmen (ma'a kesret haza ihtilaf ve tenevvü) çözümsüz çelişkilere mahal vermeksizin yorumlanabiliyor­sa hakikidir. Demek, ancak çokluk ve müphemlik, çelişkiden yoksunluğun hakikilik ölçütü olmasını mümkün kılarlar.
"Uygulamaya dönüştürülmeyen her teknik ilim, doğru ile yanlış arasında bir yerdedir." Ebû'l iz El Cezeri
Sayfa 40 - HayyKitabı okuyor
“Tatbikata dönüştürülmeyen her ilmin doğru ile yanlış arasında olduğunu gördüm." el-Cezerî
Reklam
458 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.