İnsanoğlu, kendi kendisi ile baş başayken bile, üzerine iki kez yazı yazılmış sayfaya benzer:Bir gözle okunan yazısı vardır, bir de bunun altında kalanı.
Öğrendiğimize göre eşyaya renk veren ışınlar, eşyanın emdikleri değil de almayıp yansıttıkları ışınlarmış.Bunun gibi insanlarda olumsuzlukları ve düşmanlıklarıyla seçilirler, iyi niyetlerinin üzerindeyse pek durulmaz.
“Şuna inanıyorum ki büyün insanlar dünyaya en azından bir kitap yazabilmek için gelmiştir, başka bir şey için değil.İster sıradan ister özel olsun, önemi yok, yazmayan kişi yitik insandır, iz bırakmadan gelip geçer.”
“Ne kadar süredir olduğunu bilmiyorum, ama burada böyle aç susuz yattım.Ama ölüm gelmiyor.Çağrıldığında hiç gelmez ki.İnsana işlence çektirmekten hoşlanır.Onu yıllardır çağırıyorum ama gelmiyor.”