"Alışveriş merkezleri o kadar da kötü değildir, Buk," dedi editör. "Tabii," dedim, "'savaş o kadar da kötü bir şey değildir,' diyen birini de tanıyorum, ama tanrı aşkına, evhamlarım ve önyargılarım var ve onlardan yola çıkmak zorundayım, çünkü kerteriz alabileceğim başka bir şey yok. Alışveriş merkezlerinden hoşlanmam, kampüs kafeteryalarından hoşlanmam, midilli atlarından hoşlanmam, Disneyland'den, motosikletli polislerden ve yoğurttan hoşlanmam, Beatles ve Charley Chaplin'den hoşlanmam, Bobby Kennedy'nin alnına düşen manik-depresif saç tutamından da hoşlanmıyorum...
Reklam
bugün bile [Charles Chaplin'in] fotoğraflarının dosyamda ne aradığını anlayabilmiş değilim. Herhalde o çılgın günlerde hükümet ajanları, bugünkünden de beterdiler yanlış haber toplama konusunda ama eminim, bulup buluşturma, yakıştırma dönemi bir daha geldiğinde bu eksikliklerin acısını çıkaracaklardır.
Sayfa 77 - Can Yayınları
Charles Chaplin'i tanıyordum da çok yakından değil; evindeki tenis kortunda tenis oynamıştım, bir keresinde, hiçbir zaman yapımını gerçekleştiremediği bir senaryosunu okumuştu bana, bir kere de bir toplantıda kürsüye birlikte çıkmıştık. Bir kere de o ve Getrude Stein hep birlikte bir akşam yemeği yemiştik. Chaplin'i beğeniyordum, seviyordum gelgelelim bugün bile fotoğraflarının benim [fişleme] dosyamda ne aradığını anlayabilmiş değilim.
Sayfa 77 - Can Yayınları
Başı­ma gelen kötü olaylar ne olursa olsun, talihin ve talihsizliğin gökyüzünde serserice dolaşan bulutlar gibi insanı gelişigüzel zamanlarda yakaladığına inanıyorum. Bunu bildiğim için kötü olaylar karşısında hiçbir zaman çok fazla dehşete kapılmıyor, iyi olaylar karşısında da hafif bir şaşkınlık duyu­yorum.
Çirkinliğe öylesine gözü kapalı teslim olduk ki, estetik kav­ramımızı yitirdik. Hayat anlayışımız kâr, iktidar ve tekelcilik tarafından köreltildi. Bu güçlerin bizi sarıp kuşatmasına izin verdik, meşum sonuçla­rını aklımıza bile getirmedik.
Reklam
İnsan küçücük bir nezaket karşısında bile hemen teslim oluveriyor... Düşmanlık, kin, beslenmesi zor duygular.
Unutmayın ki, tarih boyunca büyük başarı­lar olanaksız gibi görünenin elde edilmesiyle sağlanmıştır.
Churchill'in çekiciliği hoşgörüsünden ve diğer insanların göruşleri­ne olan saygısından kaynaklanıyordu. Kendisiyle aynı görüşü paylaşmayan­lara öfkelenmezdi.
Ekmek ve peynir peşinden koşarak geçen hayatımda böylesi ünvanlara ve şereflere pek yer yoktu. Kendimi bir prensin sorunlarıyla özdeşleştire­mem. Hamlet’in annesi saraydaki herkesle yatabilir ve ben bunun Hamlet'e olan etkisi karşısında hala hiçbir şey hissetmeyebilirim.
Reklam
Mizahtan ötürü hayattaki birçok acı olay karşısında daha kuvvetli olabiliyoruz. Mizah Orantı kavramımızı harekete geçirir ve aşırı ciddiyetin bir yararı olmadığını bize gösterir.
Komedilerimi kurma yöntemim çok basitti. İnsanla­rın başını belaya sokup sonra da kurtarmaktan öte değildi
Ama ben disiplinli bir in­sandım ve işimi ciddiye alırdım: Bir gecelik aşkı romanından bir sayfanın kaybı olarak gören Balzac gibi ben de bunun stüdyodaki verimli bir günü olumsuz etkileyeceğine inanıyordum
244 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.