Paranın nasıl geliştiği konusunda ekonomi metinlerinde verilen alışıldık açıklamalarda, başlangıç noktasının takas olduğu varsayılır. En başından iti- baren, rekabet içerisindeki bireyler kendi rasyonel kişisel çıkarlarını azamiye çıkarma peşinde koşarlar. Antropoloji, bu idealleştirilmiş tanımı desteklemi- yor. Mauss'a göre takas Polinezya ve Melanezya'da ender görülürken, Pasifik Kuzeybatı'da hiç duyulmamıştı. Ekonomi antropoloğu George Dalton empa- tik bir yaklaşımla, 'Takas, parasız değiş tokuşla sınırlı anlamında, hakkında bilgi sahibi olduğumuz geçmişteki ya da bugündeki hiçbir ekonomik sistemde hiçbir zaman niceliksel olarak önemli ya da baskın model olmamıştır," der.8 Dalton, yegane takas örneklerinin küçük, ender ya da acil işlemler olduğunu söyler -günümüzdeki gibi. Bunlar bir yana bırakıldığında, parasız işlemler ekonomistlerin fantezilerinin kişiliksiz, faydayı azamiye çıkaran işlemlerine pek de benzemezdi, daha çok, "gelenekle onaylanmış ve karşılıklılık özelliği içeren kalıcı (ve kimi zaman ritüelleştirilmiş) kişisel ilişkiler gerektirme eğili- mindeydi."9 Bu tür işlemlere takas değil, ritüelleştirilmiş armağan değiş toku- şu demek lazım.
Günümüzde sık sık armağan değiş tokuşunda bulunuruz, ama armağan değiş tokuşu zaten, takas yolunda atılmış bir adımdır. Eski topluluklarda armağan vermeyi düzenleyen incelikli adetler vardı; geçmişle bağını tümden yitirmemiş toplumlarda günümüzde de varlığını sürdüren adetler bunlar. Armağan ağları genellikle akrabalık ağlarıyla yakından bağlantılıdır. Kimin kime armağan vereceğini adetler belirler. Bazı akraba kategorilerine sizin vermeniz beklenir; bazılarından almayı bekleyebi- lirsiniz; bazılarındaysa armağan akışı iki yönlüdür.
Reklam
Bunca zaman sonra bile Güneş demez ki yeryüzüne, "Bana borcun var." Bak ne oluyor böyle bir sevgiyle; Aydınlatıyor Tüm Göğü
Marksizm Nedir?
Marksizm kimi zaman Alman felsefesi, Fransız sosyalizmi ve Ingiliz iktisadının bir bileşimi olarak sunulur. Bu doğru ama eksiktir. Marksizmi pratikten kopuk, yalnızca teorik bir mesele olarak ele alır, yani özünü ta- mamen gözden kaçırır. Marksizmin temel fikirlerini, 1843-47 arasında Karl Marx (1818-83) ile Friedrich Engels (1820-95) formüle
Sayfa 193 - YordamKitabı okudu
Thomson uzun yıllar önce Dünya'nın da yandığına inanıyordu; dahası, şu anki ısı kaybı oranından yola çıkarak, Dünya'nın yaklaşık 100 milyon yıl kadar önce üzerinde yaşanabilir hale gelecek kadar soğumuş olması gerektiğini hesaplamıştı. Einstein gençliğinin verdiği merak duygusu içinde, Thomson'ın bu hesabının, 100 milyon yıl doğal seçilimin etkisini göstermesi için yeteri kadar uzun bir süre olmadığından, Charles Darwin'in savunucularını kızdırdığını okumuştu. Bugün yeryüzünde yaşayan bitki ve hayvan türlerini açıklamak için Darwin'in kışkırtıcı teorisinin, bunun on katından fazla bir süreye gereksinimi vardı.
Sayfa 233 - TÜBİTAK Bilim YayınlarıKitabı okudu
... "marcus aurelius okumak ister misin? bay simmons, marcus." ... "bu da charles darwin, bu schopenhauer bu einstein, şu dirseğimin dibindeki de albert schweitzer... kendisi gerçekten oldukça iyi kalpli bir filozoftur. hepimiz buradayız montag. aristofanes, mahatma gandhi, gotama buda, konfüçyüs, thomas love peacock, thomas jefferson... bir de bay lincoln'ı takdim edeyim. bizler aynı zamanda matta, markos, luka ve yuhanna'yız."
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
79 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.