Paranın nasıl geliştiği konusunda ekonomi metinlerinde verilen alışıldık açıklamalarda, başlangıç noktasının takas olduğu varsayılır. En başından iti- baren, rekabet içerisindeki bireyler kendi rasyonel kişisel çıkarlarını azamiye çıkarma peşinde koşarlar. Antropoloji, bu idealleştirilmiş tanımı desteklemi- yor. Mauss'a göre takas Polinezya ve Melanezya'da ender görülürken, Pasifik Kuzeybatı'da hiç duyulmamıştı. Ekonomi antropoloğu George Dalton empa- tik bir yaklaşımla, 'Takas, parasız değiş tokuşla sınırlı anlamında, hakkında bilgi sahibi olduğumuz geçmişteki ya da bugündeki hiçbir ekonomik sistemde hiçbir zaman niceliksel olarak önemli ya da baskın model olmamıştır," der.8 Dalton, yegane takas örneklerinin küçük, ender ya da acil işlemler olduğunu söyler -günümüzdeki gibi. Bunlar bir yana bırakıldığında, parasız işlemler ekonomistlerin fantezilerinin kişiliksiz, faydayı azamiye çıkaran işlemlerine pek de benzemezdi, daha çok, "gelenekle onaylanmış ve karşılıklılık özelliği içeren kalıcı (ve kimi zaman ritüelleştirilmiş) kişisel ilişkiler gerektirme eğili- mindeydi."9 Bu tür işlemlere takas değil, ritüelleştirilmiş armağan değiş toku- şu demek lazım.
Lorduna ekininin dörtte birini vermedikçe köylünün bir toprak parçasını kullanmasını yasaklayan feodal baronu ayıplıyoruz. Bunlara barbarlık çağı diyoruz. Ama biçimler değişmiş olsa bile ilişkiler aynı kaldı ve işçi, özgür sözleşme adı altında feodal yükümlülükleri kabul etmeye zorlanıyor. Çünkü nereye dönerse dönsün daha iyi şartlar bulamıyor. Her şey özel mülk oldu ve işçi ya kabul etmek ya da açlıktan ölmek zorunda.
Reklam
Evlerimiz büyüdü, ama ailelerimiz küçüldü; konforumuz arttı, ama zamanımız azaldı. Eğitimimiz arttı, ama mantıgımız azaldı; bilgimiz arttı, ama yargı gücümüz azaldı;
“Bir hikayeyi ardınızda bırakırken o hikayede sizinle birlikte yaşayan arkadaşlarınızı da geride bıraktığınızı fark edebilirsiniz. Bu da, hikayeler arasındaki alanın tanımlayıcı özelliklerinden biri olan yalnızlığın nedenlerinden biridir.”
Sayfa 323Kitabı okudu
Her şey egoizmle tecrit edildiğinde tozdan başka bir şey kalmaz, ve fırtına başladığında çamurdan başka bir şeye rastlanmaz.
Günümüzün kapalı ve ardında hiçbir yükümlülük bırakmayan para işleminin aksine armağan işlemi açık uçludur ve katılımcılar arasında sürekli bir bağ yaratır. Başka bir bakış açısıyla, armağan, veren kişiyi içine alır ve biz de armağan verdiğimizde kendimizden bir şey vermiş oluruz. Satılan malların onları satan kişiden ayrı, salt mülk olduğu modern ticari mal işlemlerinin tam tersidir bu. Farkı hepimiz hissedebiliriz. Size armağan edilmiş, nesnel olarak bakıldığında, satın alabileceğiniz bir şeyden ayırt edilemeyecek, ama size veren kişi nedeniyle eşsiz ve özel olan, çok değer verdiğiniz şeyleriniz vardır muhtemelen. Eski insanlar da bu şekilde armağanlarla birlikte sihirli bir niteliğin, bir tinin dolaşıma girdiğinin farkındaydılar.
Reklam
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.