lacrima

lacrima
@cherrywood
insan tefsir eden bir hayvandır
elbet bir hinlik vardır seni sevişimde ey kanıma çakıllar karıştıran isyan saçlarıma bin küsür yalnızlığı takıp girdiğim şehre insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksam günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için bir şahan tüylerini döker ardımsıra artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım böğrümde kambur çocuklardan bir payanda.
Reklam
ne kolay öpüşüyorlar yıllar süren intiharlarla Oysa insan zemheriyi ve kadının doğurma vaktini bilir hergün kalkıp öpüşebilir sabahın üniformasıyla yeni şeyler, yeni şeyler yaratmak için tabi.
Böylece dingin bir kaşıntı gibi açılır dünyaya benzi aldanışsız ağaran dünya hınçlar ve revolverler uçuşur kabuklu yüreklerinden bazı adamların. Dikkat, kan bıngıldıyor yine senin sıranı atlamıyorum koynun güneşe çarptığında yara geniş bir yara yapışıyor sevdama. Ve artık anlatmak için yeryüzünün tuğlalarını seni anlatıyorum abanmak

Reader Follow Recommendations

See All
Demek ki benim sivil, dayanılmaz bir yüreğim vardır demek ki başka bir kasabada koyup gitmek dudaklarımı ürkekliğimi başka bir denize dökmek kolaydır.
ÇIKSAM gök şarlayarak devrilse ardımdan – ölürsek bir partizan gibi ölmeliydik – yürüsem parçalanmış bir ceset tazeliğinde yürüsem beynimde kıpkızıl bir serinlik sonra denizler devirebilirim dudaklarımdan sonra aşk, sonra dirlik: partizan
Reklam
Beni dinmeyen bir mavilik kanırtıyor buna dayanamam bir çeteci dişleriyle söküyor kanımdaki çiviyi
Her tanım zorlu kilitlerdir belki de çaput yıldızları aşka dayalı duran uç benim boynumun soytarısı böğrümde avrupalı atları koşuşturan
aşk - bir tanım değil midir - kusturucu güzellikler ardından
bir tanım değil midir o kıyısız ellerimiz
GÖK! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi bir tabut kalmıştır akşam olmaya bir tabut beklenen bir aydınlıktır beklenen bir ses gibi avlularda.
Reklam
yaşamak bir tıkırtıydı, aldırmadılar
bir aptalca büyü uğraştırıyor bizi durmadan çünkü umulmadık bir şey oluyor artık insan bir şey, bir kahkaha sabahın karşısında ve yüzüm, o deşilmiş, o iğrenç yara artık kendine yürüyor kalkıp onlardan.
Kargaşa. Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam ve dağınık ellerim. Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum. Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey çoğalt beni.
kuş düşünce damdan kızlar saçlarıyla ölümü düşünürler uzun bacaklı tanrılar koşuşur sokaklarda kuş öldü herkes mi arıyor gençlik mi yürüyor herkese ve mi arıyor onun gözlerini satılan çarşılarda kuş öldü kanadının altındaki o yara yağmurun karanlığını getiriyor geceye yağmurun ırmaklarını getiriyor geceye kuş öldü küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce öldü, kim ısıtır artık onun ellerini suların aynasında üşüyen ellerini suların saygısıyla üşüyen ellerini.
ve artık çirkinim uykularında örümcekler ürüyor şimdi gelmiş geçmiş bütün gölgeleri denedim ellerim hâlâ pençe gibi düşler, tüfekler ve ayaklar gözlerimi engel oluyor güneş.
668 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.