984 syf.
9/10 puan verdi
İnsanlar ikiye ayrılır: Bu kitabı okuyanlar ve okumayanlar
Aylar öncesinde bu kitaba inceleme yazmak istediğimde sadece bunları yazabilmiştim. "Nereden başlayacağımı bilmiyorum, ne anlatacağımı bilmiyorum, nasıl ifade edebileceğimi bilmiyorum. Jack London'un Martin Eden'inden sonra ilk defa bu kadar kararlı bir kişilik gördüm. İlk defa felsefesinden hiçbir şekilde taviz vermeyen bir adam
Hayatın Kaynağı
Hayatın KaynağıAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20132,783 okunma
262 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
"Güle versin bağban gülzârı zahmet çekmesin"
Türk edebiyatının son dönem yazarlarından Beşir Ayvazoğlu, Güller Kitabı ile bizleri kültürümüzün uzun ince ve çiçeklerle bezeli yollarında zevkli bir yolculuğa çıkarıyor. Hem bir araştırmacı hassasiyeti hem de bir edebiyatçı zerafetiyle ile yazılmış olan kitap, kültür tarihimiz açısından ortaya konmuş önemli bir eserdir. Çiçeklerden yola
Güller Kitabı
Güller KitabıBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2021455 okunma
Reklam
112 syf.
·
Not rated
‘İçimde yarı kalmış bir konuşmanın üzüntüsü var’
“Sana her zaman o kadar güvendim ve o kadar güveniyorum ki bu zorlukları, yüklendiği ağır yükün altından kalkarak yeneceğini inanıyorum. Romanını doğacak çocuğumu bekler gibi bekliyorum.” Nazım Hikmet Ran DİKKAT: İncelememde söz sanatları, ahenkli konuşmalar, vurucu cümleler, falanlar filanlardan ziyade, Kuyucaklı Yusuf’un asıl hikayesini,
Kuyucaklı Yusuf (Çizgi Roman)
Kuyucaklı Yusuf (Çizgi Roman)Sabahattin Ali · Everest Yayınları · 2020175.5k okunma
Mart Ayı Hikaye Etkinliği (1-31 Mart 2019)
(24. hikaye eklendi + beş mini/mikro öykü + iki deneme+ bir oyun+ bir mektup) #41693064 iletisiyle başlatılan etkinlikte yazılan hikayeler bu başlıkta paylaşılacaktır. Etkinliğin konusu KADIN'dır. Hikayeler: 1.
Rahime
Rahime
- Ters Orantı - #41705066 2.
ERKEKLİĞİN ÖLÜMÜ
Hiroşima'daki nükleer patlamadan sonra üzerindeki giysilerin deseni kadınların tenine nakşolmuş, derler. Binlerce hikâye duydum ama hiçbiri bu kadar dokunaklı gelmedi bana. Neden biliyor musun? Kadının giysisinin üzerindeki desen onun ruhundaki şenliğin bir işareti değil mi? Bu dünyada kadınlar için o kadar az imtiyaz alanı var ki. Belki de bunların en güzeli, iç açıcı desenleri olan giysiler giyebilme hakkıdır. Erkeğe "ayıp" görülüp de kadına bahşedilen nadir zarafettir. İri güller, kır çiçekleri, gelincikler, zambaklar, stilize çiçekler geleneksel kadınsılığın en iddialı simgesi değil mi? Bir vahşet ateşi, bir eril şiddet yıldırımı o neşeli motifi yakarak, lanetli bir dövme gibi kadının tenine işliyor. Bir kadının sayısız kez bıçaklanarak öldürülüşünü izledim geçen gün. "Yardım edin" yakarışının perde perde soluşunu dinledim. O soğukkanlı kocanın bıçağını çekip kadının üzerine yürümesiyle birlikte orada bulunan herkesin nasıl ustaca sıvıştığına tanık oldum. Sonra da sustum. Tıpkı giysilerdeki çiçek motiflerinin ateşle tene nakşolması gibi, kadınlığın feryatları hepimizin ruhuna ateşle oyuluyor. Kadının kaybettiği bir savaşta kimsenin kazanma şansı yoktur. Yalnızca izliyoruz. "Ölüyorum, yardım edin" diye feryat eden bir kadının öldürülüşünü izlemekle ölüyoruz. Öldürülen her kadınla biraz da erkekliğimiz ölüyor. Ve biz susuyoruz. Kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Kimseye susacak bir sözümüz bile yok. Kendi kendimize susuyoruz. Kendi kendine susana da deli denir mi?
Kucağına aldığı herhangi bir bebeğin nefes alıp verişlerini hisseden herhangi bir insanın herhangi bir cana kastedebileceğine inanmak istemedim hiçbir zaman. Üzerine doğrultulan namlulara gülümseyen çocuklar karşısında bir silah nasıl olur da çiçekler açmaz. Anlamadım...
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.