Başarılı çiftler de tıpkı mutsuz çiftler gibi, çatışmalar yaşar ve kavga eder. Fakat mutlu çiftler çatışmalarını nasıl halledeceklerini bilirler.
Birbirimizi seviyoruz ki beraberiz diye bir şey yok. Evli çiftler birbirlerine karşı sevgiyle mi dolu? Evliliği mutlaka yürütmek mi gerek? Neden insanlar mutsuz evliliklerin bitmesi için birbirlerine yardım edeceklerine, sürmesi için çabalıyorlar?
Reklam
Aşk evliliği yapan insanların ekseriyeti mutsuz olmuşlardır, zira bu çiftler bugünün gereksinimlerinden çok gelecek neslin refahını düşünmektedirler. Bir İspanyol atasözü şöyle der: Kim aşk için evlenirse, acılarla yaşamak zorundadır.
Çıkan tablo şu: Sıkıntılar aynı; fakat çareler farklı. Mutlu çiftler hayata güzel bakan, espri anlayışı olan çiftlermiş. Bu yüzden dertlerine kolayca derman buluyorlarmuş.Mutsuz çiftler ise her şeyi gurur meselesi yapıp kendilerini çok ciddiye aldıkları için sıkıntıları yenemiyorlarmış. Yani gurur,kibir mutluluğun baş düşmanı ...
365 gün şehirlerde çeşit çeşit insan gezerken (bekar, evli, boşanmış, gecelik ilişkiler yaşayan, ayrılmak üzere, evli ve sıkılmış, aşık ama mutsuz, ilişkide ama aldatan, taze çift olmuş, kimseyi bulamamış, kimseyi istememiş, monogam, poligam, homoseksüel, heteroseksüel, nemfoman, frijit, her neyse...) 14 Şubat günü sadece ikiye ayrılıyoruz: Çiftler ve tekler!
Sosyal medyada gördüklerimizi gerçek zannedince kendimize karşı daha acımasız olabiliyoruz. Çünkü orada herkes çok güzel, çiftler çok mutlu, bir sürü insan dünyayı geziyor, birçoğunun her anı eğlence ile geçiyor. Sen evinde telefonunun ekranından diğer insanların hayatına bakınca, kendi hayatın gözünde basit ve değersiz görünmeye başlıyor. Burada dikkat etmen gereken sey, sosyal medyadan sunulan hayatın gerçek hayatla bir ilgisi olmadığı. Kimse sıradan bir gününü, işyerinde çalışmaktan saçı başı dağılmış halini, toplu taşımaya bindiğini, eşiyle mutsuz olduğu zamanları, evde sıkıntıdan patladığı anları sosyal medyada paylaşmıyor.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.