İnsan en çok AŞK adıyla yanılır... Biz bir ilişkinin ilk aşamasında yaşanılan yüksek gerilim ve daimi sarhoşluk haline aşk deriz. Oysa o sevdalanmadır! O dönemde kişiler nasıl görülmek ve nasıl davranılmak istiyorlarsa ona göre hareket ederler. Aslında yaşanılan, ilişkiye girdiğimiz kişinin gerçeğini bilerek ona bağlanmaktan ziyade, Ondan bize,
Sıradan İlişkinin Zorluğu
Sıradan ilişkinin zorluğu meselesi niyeyse hala o kadar ihmal ediliyor ki bu konuda işimize yarayacak pek bir şey duymuyoruz. Aşırı uçlarsa -tam anlamıyla huzur içindeki çiftler veya tarafların birbirini gırtlaklama raddesine geldiği facialar- tekrar tekrar gündeme getiriliyor. Dolayısıyla çocukça öfke patlamalarını, gecenin bir yarısı savrulan boşanma tehditlerini, surat asıp ağız açmadan oturmaları, kapı çarpmaları, her allahın günü karşılaştığımız düşüncesizlikleri ve zalimlikleri neye yoracağımızı, keza bunlar konusunda kendimizi bu kadar yalnız hissetmemizin alemi olup olmadığını kestirmek zor. Başka insanların bize vermediği cevaplar için sanat biçilmiş kaftandır ama. Edebiyatın belki de başlıca meselelerinden biri budur: toplumun bağnazlığı yüzünden irdelenmeyenleri bizlere anlatmak. Dolayısıyla önemli kitaplar da, bir bakıma içimize su serperek ve minnettarlık uyandırarak, bize yazarın nasıl olup da hayatlarımız hakkında bu kadar çok şey bilebildiğini sorduran türden olmalıdır. Ne var ki, sağlam ve kalıcı ilişkinin nasıl olduğuna dair gerçekçi bir yaklaşım -toplumsal veya sanatsal- sessizlik yüzünden zayıflar. Biz de diğer çiftlerden daha beter bir halde olduğumuzu zannederiz. Mutsuz olduğumuz yetmezmiş gibi, bu mutsuzluğun bir tek bizim başımızda olduğu yanılgısına kapılırız. Sonunda, didişip durmalarımızın evliliklerimizin esasen tam da planlandığı gibi gittiğinin kanıtı değil de, beklenmedik ve çok temel bir hata yaptığımızın göstergesi olduğuna inanmaya başlarız.
Reklam
Dr. Yanık mutsuz evliliklerden sıkılıp iyi/mutlu evliliklerle il-gili bir çalışma yapmak istiyor. Otuz beş mutlu evli çiftle yüz yüze yapılan derinlemesine görüşmeler sonunda mutlu evliliklerinin temelinde yedi özellik bulunduğunu gözlemliyor. Özetle, mutlu evlilikleri olanlar: 1. Doğru kişi ile evli olduklarını düşünüyorlar ve evliliklerine bakışları olumlu; 2. Birbirlerinin farklı taraflarını kabul ediyor ve bu farklılık yönetmeyi biliyorlar; 3. Aralarında nasıl tartışacaklarını biliyorlar; birbirlerini incitmeden tartışabiliyorlar 4. Aralarında küs kalmıyorlar; 5. Birbirlerini çekici buluyorlar ve cinsel hayatlarını devam ettiriyorlar; 6. Şu altı alanda çıkan sorunlarda, aralarında konuşup uzlaşabiliyorlar: Aileler arası ilişkinin nasıl olacağı, Cinsel yaşamın sıklığı ve içeriği Çocukların eğitiminin nasıl yapılacağı, Eve giren paranın nasıl yönetileceği, Ev işlerinin kimler tarafından ve nasıl yapılacağı, Boş zamanların nasıl geçirileceği; 7. Arkadaşlıkları iyi. Mutlu çiftler eşleriyle beraber olmaktan kaçmıyorlar; aksine beraber olmaktan hoşlanıyorlar
Sosyal medyada gördüklerimizi gerçek zannedince kendimize karşı daha acımasız olabiliyoruz. Çünkü orada herkes çok güzel, çiftler çok mutlu, bir sürü insan dünyayı geziyor, birçoğunun her anı eğlence ile geçiyor. Sen evinde telefonunun ekranından diğer insanların hayatına bakınca, kendi hayatın gözünde basit ve değersiz görünmeye başlıyor. Burada dikkat etmen gereken şey, sosyal medyadan sunulan hayatın gerçek hayatla bir ilgisi olmadığı. Kimse sıradan bir gününü, iş yerinde çalışmaktan saçı başı dağılmış halini, toplu taşımaya bindiğini, eşiyle mutsuz olduğu zamanları, evde sıkıntıdan patladığı anları sosyal medyada paylaşmıyor. Buna sen de dahilsin. Ancak kendin de bunu yapıyor olmana rağmen, diğer insanların paylaştıklarını bir zaman çizgisinde arka arkaya görünce, sanki onların hayatı sadece paylaştığı ışıltılı anlardan ibaretmiş gibi gelmeye başlıyor.
Sayfa 181Kitabı okudu
Çiftlerin kendi evlerinde yakından incelendiği bir araştır­ mada mutlu çiftler, eşlerinin kendilerine yaptığı ve araştırmacıların da gözlemlediği olumlu şeylerin neredeyse tümünün farkına varır ken, mutsuz çiftler eşlerinin sevecen amaçlarını yüzde 50 oranında göz ardı etmişti!
Birey, anne babasının birbiriyle kurduğu ilişkileri gözlemleyerek kendi ilişki modelini oluşturmaktadır. Yani; içselleştirdiğiniz ilişki modelinde anne babanız mutlu, iyi iletişim kuran çiftler ise sizin ilişkiniz de güzel gidecektir. Ancak anne babanız mutsuz, iletişim sorunları olan bir model ise sizin ilişkiniz de iyi gitmeyecektir.
Reklam
Geri111
119 öğeden 111 ile 119 arasındakiler gösteriliyor.