Denk geldiğim güzel bir yazı
Her şeyin en pahalısını aldır ki kıymetin olsun sözleriyle başlayan bir evreye adım atarsınız.. Filanın kızının bohçasına bak, sende iste aynından yoksa konu komşu ne der, çeyiz açmada.. Peki Birbiri üzerinden ego tatmini yapan akrabalar.. Benim kızıma şu takıldı. senin kızına ne takıldı? Biz geline on bilezik taktık. Siz? Sözleri, birbiri ardına sıralanır.. Bunlar aileler arasında olan çekişmedir.. bunun birde gençler arasında olanı var ki o daha vahim.. Filanın nişanlısı baget takmış bende istiyorum.. Dış çekimini şurada yaptırmış bende istiyorum.. İsteme törenim de (2 saatliğine 2bin verilen arka süsleri) konsept olacak.. olmazsa kankalarim ne der.. banane istiyorum işte.. hepsinin fotoğrafını ve videosunu instagrama yüklemem gerek herkesin görmesini istiyorum zihniyeti, adeta eline geçirir kızımızı.. devamlı onay alma çabası ile yapılan gösteriş.. Binlerce liraya tutulan düğün salonları.. Ekonomik seviyesinin üzerinde döşenen lüks evler.. İmkânı olmamasına rağmen sadece geri kalmamak için çıkılan balayı tatilleri.. (3-5 gün) Peki sonra; Evliliğin en güzel zamanlarını dört duvar arasında banka kredisi hesaplamayla geçiren nur topu gibi çiftler.. Birbiri ardına devam eden maddi sıkıntılı boşanmalar.. Yuvamızı bankalara ipotekli kurar olduk.. ne kadar acı öyle değil mi? Bir çul kilimin üzerinde ömrünü geçirmiş peygamberin ümmetleri, şimdi lüks evlerde mutsuz.. Bırakın eksik kalsın.. birşey de olmasın.. eğer her şey tamam olursa; "Eksiği birbirinde aramaya başlıyorsun..
Yapılan son araştırmalara göre; çiftler sorunlarının %30 unu çözebilirken %70 ini çözemiyor. Ancak bu durum mutsuz olmaya sebep değildir. Önemli olan sorunun çözülmesi değil partnerinin neye ihtiyacı olduğunu görebilmek, fark edebilmektir.
Reklam
Aşk evliliği yapan insanların ekseriyeti mutsuz olmuşlardır, zira bu çiftler bugünün gereksinimlerinden çok gelecek neslin refahını düşünmektedirler. Bir İspanyol atasözü şöyle der: Kim aşk için evlenirse, acılarla yaşamak zorundadır.
Sosyal medyada gördüklerimizi gerçek zannedince kendimize karşı daha acımasız olabiliyoruz. Çünkü orada herkes çok güzel, çiftler çok mutlu, bir sürü insan dünyayı geziyor, birçoğunun her anı eğlence ile geçiyor. Sen evinde telefonunun ekranından diğer insanların hayatına bakınca, kendi hayatın gözünde basit ve değersiz görünmeye başlıyor. Burada dikkat etmen gereken sey, sosyal medyadan sunulan hayatın gerçek hayatla bir ilgisi olmadığı. Kimse sıradan bir gününü, işyerinde çalışmaktan saçı başı dağılmış halini, toplu taşımaya bindiğini, eşiyle mutsuz olduğu zamanları, evde sıkıntıdan patladığı anları sosyal medyada paylaşmıyor.
Sayfa 181Kitabı okudu
365 gün şehirlerde çeşit çeşit insan gezerken (bekar, evli, boşanmış, gecelik ilişkiler yaşayan, ayrılmak üzere, evli ve sıkılmış, aşık ama mutsuz, ilişkide ama aldatan, taze çift olmuş, kimseyi bulamamış, kimseyi istememiş, monogam, poligam, homoseksüel, heteroseksüel, nemfoman, frijit, her neyse...) 14 Şubat günü sadece ikiye ayrılıyoruz: Çiftler ve tekler!
372 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
'DEVLET' BÜYÜKTÜR
“İnsanlar kötülüğe akın akın gider, Kolay ulaşır ona. Yolu düz, yeri yakındır kötülüğün. İyiliğin önüneyse, alın teri koymuş Tanrılar.” Kitap incelemesine başlamadan evvel, kitabın çevirisinden ve çevirmenlerinden bahsetmek gerekiyor. Çeviri iyi olmuş deyip, bir cümleyle geçmek haksızlık olurdu. Kitabı okumaya başlamadan önce, mutlaka önsözü
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201927bin okunma
Reklam
119 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.