Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Mutlu ya da mutsuz tüm çiftler çatışma yaşar."
Sosyal medyada gördüklerimizi gerçek zannedince kendimize karşı daha acımasız olabiliyoruz. Çünkü orada herkes çok güzel, çiftler çok mutlu, bir sürü insan dünyayı geziyor, birçoğunun her anı eğlence ile geçiyor. Sen evinde telefonunun ekranından diğer insanların hayatına bakınca, kendi hayatın gözünde basit ve değersiz görünmeye başlıyor. Burada dikkat etmen gereken şey, sosyal medyadan sunulan hayatın gerçek hayatla bir ilgisi olmadığı. Kimse sıradan bir gününü, işyerinde çalışmaktan saçı başı dağılmış halini, toplu taşımaya bindiğini, eşiyle mutsuz olduğu zamanları, evde sıkıntıdan patladığı anları sosyal medyada paylaşmıyor. Buna sen de dahilsin. Ancak kendin de bunu yapıyor olmana rağmen, diğer insanların paylaştıklarını bir zaman çizgisinde arka arkaya görünce, sanki onların hayatı sadece paylaştığı ışıltılı anlardan ibaretmiş gibi gelmeye başlıyor.
Reklam
Bağlanma tarzının ilişkideki iletişimin yani sıra eşlerin birbirleri hakkında yaptığı yüklemeleri nasıl etkilediğini de görebilirsiniz (Collins & Feeny, 2000; Simpson, Winterheld, Rholes, & Orina, 2007). Örneğin kaygılı birisi kaçınmacı birisiyle ilişkiye girdiğinde neler olur? Araştırmalar kaygılı ve kaçınmacı insanların, ilişki şemaları
Sayfa 602Kitabı okudu
Mutlu ve mutsuz çiftler arasındaki fark, ne kadar kavga ettikleri ya da ne sıklıkta kavga ettikleri değil, öfkelerini ve anlaşmazlıklarını ifade ediş biçimleridir. Gerçekte, evliliğin sağlık durumunu teşhis etmenin en kolay yolu, nasıl kavga edildiğine bakmaktır.
İnsan en çok AŞK adıyla yanılır... Biz bir ilişkinin ilk aşamasında yaşanılan yüksek gerilim ve daimi sarhoşluk haline aşk deriz. Oysa o sevdalanmadır! O dönemde kişiler nasıl görülmek ve nasıl davranılmak istiyorlarsa ona göre hareket ederler. Aslında yaşanılan, ilişkiye girdiğimiz kişinin gerçeğini bilerek ona bağlanmaktan ziyade, Ondan bize,
Sosyal medyada gördüklerimizi gerçek zannedince kendimi­ze karşı daha acımasız olabiliyoruz. Çünkü orada herkes çok gü­zel, çiftler çok mutlu, bir sürü insan dünyayı geziyor, birçoğunun her anı eğlence ile geçiyor. Sen evinde telefonunun ekranından diğer insanların hayatına bakınca, kendi hayatın gözünde basit ve değersiz görünmeye başlıyor. Burada dikkat etmen gereken şey, sosyal medyadan sunulan hayatın gerçek hayatla bir ilgisi olmadığı. Kimse sıradan bir gününü, işyerinde çalışmaktan saçı başı dağılmış halini, toplu taşımaya bindiğini, eşiyle mutsuz ol­duğu zamanları, evde sıkıntıdan patladığı anları sosyal medyada paylaşmıyor. Buna sen de dahilsin. Ancak kendin de bunu yapı­yor olmana rağmen, diğer insanların paylaştıklarını bir zaman çizgisinde arka arkaya görünce, sanki onların hayatı sadece pay­laştığı ışıltılı anlardan ibaretmiş gibi gelmeye başlıyor.
Sayfa 181 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bazen insan ilişkilerinin kum ya da su gibi yumuşak bir şey olduğunu, belli kapların içine dökerek onlara biçim verdiğimizi düşünüyorum. Bir annenin kızıyla olan ilişkisi "anne ve çocuk" etiketli bir kabın içine dökülüyor, sonra iyisiyle kötüsüyle ilişki o kabın şeklini alıyor ve onun içinde muhafaza ediliyor. İki mutsuz arkadaş belki kız kardeş olsalar aralarından su sızmazdı ya da bazı evli çiftler aslında ebeveyn ve çocuk olmalıydılar, kim bilir. Peki biçim önceden belirlenmemiş bir ilişkiye şekil vermek nasıl olurdu? Suyu boşaltmak ve dökülmesine izin vermek. Herhalde herhangi bir şekil almaz, oraya buraya saçılırdı.
Mutlu ya da mutsuz tüm çiftler çatışma yaşar.
Sayfa 350 - OkuyanusKitabı okudu
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
157 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.