Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Kazuo Ishiguro, 2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüş Japon kökenli ancak küçük yaştan itibaren İngiltere’de bulunmuş, orada büyüyüp, eğitimini orada tamamlamış halen de İngiltere’de yaşayan bir yazar.
Anlatımı, hayatta küçük ve önemsiz görülen anlar ve hikayeler üzerine gördüğüm kadarıyla. Üslubuysa; zarif, mütevazi ve gösterişsiz.
İçinde Leyla geçen neşeli bir şarkı duydunuz mu hiç? Ya kavuşmayla biten aşk hikayesi? Aşktan bahseden bir eserde hüzün, hicran, hafakan, depresyon, obsesyon, ihanet, nedamet, cinayet, keder, muamma, dilemma, vicdan azabı, korku, kaygı ve daha neler neler görürsünüz de saadet göremezsiniz. Oradaki kasvet size de sirayet eder. Bu konuda Genç
“Dur kardeşim, acele etmeyelim, biz bu kızın güzelliğini gördük, eğitimini işittik. Ancak asıl gerekli olan, bunun bir de fikrini anlamak, mizacını öğrenmek” (s.2)
Evlilik! Ne büyük şey! Ne mühim mesele düşünülmesi gereken! Zira evlilik meselesinde mutluluk ya da bedbahtlık kadın için de erkek için de çok önemli değil mi?
Eser birbiriyle
Kitap 2 gün önce bitti ama şoku atlatıp düşüncelerimi yazabilmem için epey bir zaman gerekti gerçekten de. Tek kelimeyle anlatacak olursam, efsaneydi. Bolca şok, ihanet, aksiyon. Ve en çok da hüzün. Hem de normal bir hüzün falan değil, böyle kalbinizi düğümleyecek türden. Beklememe kesinlikle değdi, eğer fiyat konusunda sıkıntı yaşamayacaksanız
Bu kitap resmen hacı kolonyası kokuyor. X kuşağı bir insan olsaydı bu kesinlikle sen olurdun. (Tabiî kendisi daha eskilerde yaşayan bir dedemiz.) Açıkçası kitabın kapağı ve ismi beni cezbetti. Sonuç hayal kırıklığı. Hala bu görüşleri savunan çok insan var. 1800'lerden bugüne değişen pek bir şey olmamış. Divân Edebiyatı döneminde yaşasa kim bilir