Çiğdem Dirhemsiz

... huzursuzluğumun biteceğini, nihayet sakinleşeceği­mi sanmıştım; şimdi huzursuzluğum daha büyük, yalnız­lığım kesin.
Reklam
Ölüm ölü bir insanı içinde onu aradığımız ölü bir ev haline getiriyor, içinde onu aradığımız ölü bir dünya ...
Ben bir insana gereksinimim olduğunu sanıyordum, bugün bile öyle sanıyorum. Gereksinimim yoktu, dolayısıyla da kimsem yoktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elbette, güzellik gördüğün şeydir, almak istediğin değil, senin kendini ona vermek istediğin şeydir.
Üstüne biraz yaldız sürülmüş toz övülür de, Tozlanmış altın gözden düşer.
Reklam
Başkaları olmadan yaşamak zor, başkalarıyla birlikte yaşamak da zor. Yaşamak hep zor.
Kadınlar beni erkekler kadar korkutmuyor. Savaşta erkekler öldürür, kadınlar iyileştirir, onlar hemşire olur­lar. Ağlayan çocukları teselli etmeyi, pasta yapmayı bilirler; ayrıca tenleri de yumuşacıktır, onları öptüğünüzde yanağınıza bir şeyler batmaz, en önemlisi de erkekler gibi her konuda hep haklı olduk­larını düşünmezler. Erkekler konuşurlar, kadınlar dinlemeyi bilirler. Kimi zaman da çok güzel olurlar.
Simli ojeler sürdüm yalnızlıktan sıkıldığımdan. Müsveddesi gibi şimdi tırnaklarım Yıldızlı bir gecenin.
Dünya çiğnediğin bir sakız parçasıdır, dişlerinin biçimini alır.
Sayfa 116Kitabı okudu
İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptirler.
Reklam
Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. - Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 286Kitabı okudu
Kendine acımak canının acısını geçirmez.
Sayfa 183Kitabı okudu
Bir odaya sinmiş anılar beyinde koku sanrısı yaratabilir mi? Yanmayan bir şömineye bakıp da odun kokusu alabilir mi insan?
Sayfa 150Kitabı okudu
Gördü ki bu su akıyordu hep, sürekli akıyor, ama hep yerinde duruyordu, aynı şuydu hep, ama yine de her an yeniydi!
Sayfa 103Kitabı okudu
... çünkü düşünmek nedenleri bilip tanımak demekti, ancak bu yoldan duygular bilgilere dönüşür ve yitip gitmeyerek bir varlık kazanır, içlerindeki özü ışıyarak çevrelerine yansıtırdı.
Demek ki insanın beyni bir dakika düşünmeden duramıyor, o garip başı öyle yaratılmış ki istese de istemese de düşünceler ard arda geliyor, bir düşünceden öbürü doğuyor, herhalde ölünceye kadar böyle devam ediyor bu.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
...yolun kendisi, okçunun yola çıkma sebebinden daha önemlidir.
Sayfa 147Kitabı okudu
Hedefin varlığını somutlaştıran, okçunun onu tutturma arzusudur...
Ah, ağlayabilsek... Ah, rüzgâra eskisi gibi başabaş karşı çıkabilsek, yoksa buradaki ruhsuz solucan halimizle değil...
...insanları meşgul etmeye duyulan ilgi uzun sürmez.
Zaman kesindir. Geri döndürülemez, tamir edilemez, her şeyden ve herkesten bağımsız halde sadece kendinde bir akışla dünyaya açar kendini.
Sayfa 147Kitabı okudu