Cihan Buğdaycı
@cihanbugdayci
Kitaplar
-Varlığımın Kabul Edildiği Gün
-Seçilmiş Huzursuzluk
-1 Hayat 12 Beceri
Psikolog-Yazar-Girişimci
Üniversite
İSTANBUL
10 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
"Çaresizlik gelip içimize yerleştiğinde, umuda dair küçücük bir ışığı koca bir güneş gibi görmeye başlarız. Son ana kadar o umudun varlığını içimizde bir yerde hissetmenin tesellisine sığınırız."
Okur Takip Önerileri
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
Dinler Tarihinin ana teorilerini de kullanarak, insanlık tarihinin pekçok kez yaşadığı yükselme ve yok olmayı; insanın, uğrunda herşeyi yaptığı zaaflarının - ki kitapta bu zaaf ağırlıklı olarak mide- kendi sonunu nasıl getirdiğini, beşeriyetin temel özelliklerinden olan acziyet - kibir, tevekkül - isyan, öğrenmek - unutmak gibi çatışmalarla yok olmayı ve yeniden yaşam kurmayı inanç ekseninde güzel bir kurguyla işlemiş yazarımız.
Kitabın ana kahramanı bir peygamber modeli gibi çizilmiş (Atilla). Örneğin bir vahiy alma şekli söz konusu. Ancak tabiki zaman mekan olgusu olmadığı gibi yaratıcı öge de kurgusal olarak karşımıza çıkıyor (Lala). Yine insanlık tarihinde dönüm noktası oluşturmuş şahsiyetlerin isimleri - Nuh, Karun ve Kabil- de kullanılmış olmakla birlikte bizim bildiğimiz haliyle kurguya dahil olmamışlar. Kitabın ismi de, insanın kendi rızasıyla hırsları uğruna tabiatına aykırı olanda ısrarcı olup kazandığı tatminsizlik ve boşluğun yarattığı huzursuzluk ruhunu kemirirken gözlerinin önünden geçen keşkeler!bağlamında konusuyla yerinde bir uyum içinde. Yayınevine bir eleştirim var ki benim için önemli. Kitapta çok fazla yazım hatası var. Bazı yerlerde cümlenin akışını ciddi anlamda bozacak şekilde hemde. Bir sonraki baskıda düzeltmenizi temenni ederim... 
Cihan Buğdaycı
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
Ahenk:" Seninle her yere gelebilirim."
Atilla:"NEden?:
Ahenk:"Çünkü medeniyet kalbinin içinde."
Atilla:"Kalbimde sadece sen varsın. Yeryüzüne gelmiş ve gelecek en güzel medeniyet sensin."
Sayfa 129 - okur kitaplığıKitabı okudu
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
"Çaresizlik gelip içimize yerleştiğinde umuda dair küçücük bir ışığı koca bir güneş gibi görmeye başlarız.''
Sayfa 45Kitabı okudu
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
Çocuk, genç ve yaşlı. Her birinin kendi içinde ayrı kusurları ve güzellikleri var. Bir çocuğun kusuru onu genç bir insana bağımlı kılarken genç bir insanın kusuru da onu yaşlı bir adama bağımlı kılar. Böylece çocuğun kusuru genci işe yarar yaparken, gencin kusuru da yaşlıyı iie yarar kılmıştır. Hiçbir insan lüzumsuz değildir. Önce birlikte yaşamayı ve birbirimize ihtiyacımız olduğunu anlamalıyız.
Sayfa 112 - Okur KitaplığıKitabı okudu
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
"İstemek başka birşey inanmak çok başka birşey, İnanmak istemekten üstündür. Herkes ister ancak herkes istediğine inanmaz. Bizler birşeylerin değişebileceğine inanalım. İnancımız kaderimiz olacaktır."
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
SEÇİLMİŞ HUZURSUZLUK /CIHAN BUĞDAYCI
Merhaba bugun herkesin okuması gereken çok güzel ve oldukça anlamlı mesajlar iceren 
Neslihan Saraç moderatörlüğünde okuduğum 
Cihan Aksoy ‘nin kaleminden #seçilmişhuzursuzluk kitabı ile geldim
Kitabımız insanoğlunun özeti gibi bence....Dünya üzerinde daima aczini unutup büyüklük taslayan,bencil bir o kadar unutkan....
Zamansız ve mekansız kurguya sahip kitabımızda aslında belirli bir ana karakterin olmadığı gibi kahramanları insanoğlunun kendisidir.Atilla,Ahenk,Nuh,Kabil,Karun gibi adı geçen insanların simgeledigi karakterler ise oldukça manidar...
Kitabımız akıcı anlatımı ve sürukleyici kurgusuyla bir çırpıda okunup insanı derin düşüncelere sürükleyen cinsten...Özellikle son birkaç sayfası beni çok etkiledi...
Ve "İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır"
Ayetini hatırlattı...
#alinti
İnsanın içi koca evrenin mutluluğunu içinde besleyecek kadar duygu doluyken,koca bir evrenin bütün derdini taşıyabilecek kadar da güçlüydü
Aklımiza güvendik ancak kalbimizi unuttuk
Kalbimde sadece sen varsın.Yeryuzune gelmiş ve gelecek en güzel medeniyet sensin.
Insan aklı öğrenirken unutan bir şeydi ...
Sözlerime kitabın arka kapağındaki, bende merak uyandıran şu cümle ile son vermek istiyorum..
"Yasamakta olduğunuz zaman diliminde mideniz olmadığını düşünün.Sahip olduklarınızın bir anlamı olurmuydu?"
Ne dersiniz açlık,kuraklık, ölüm ve hastalıklarla sınanan insanoğlunun bütün başına gelenlerde rolü nedir sizce?
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
Hani bazen bir şeyler düşünürüz ama bunu dile getirmek çok zordur, uygun kelimeyi bulamayız. Bu kitap için tam olarak bu haldeyim. Ağladığım, deli gibi huzursuz olduğum, tüylerim diken diken okuduğum, her satırından sonra derin bir sorgulama sürecine girdiğim bir eser oldu. İnsanın hem ne kadar aciz hem ne kadar korkunç derece de nefsine düşkünlüğünü yazar öyle bir anlatıyor ki, zaman zaman insan olmaktan utandım.
3 şey ile sınanıyor insan yoklukla, bollukla ve hastalıkla. Yaratıcıya inanç yoklukta, tam da bu umutsuz zamanda akıla geliyor. Zor günler bitip bolluk gören insan, birden unutuyor yaratıcısını, yalan dünyanın rüzgarına kapılıp gidiyor. Kendini tekrar hatırlatıyor yaratıcı, bu sefer dermanı olmayan bir hastalıkla.. Dünya nimetlerinin, malın mülkün hiç birinin değerinin olmadığını anlayan insan için artık çok geçtir. 3 şey ile sınanıp sonunda yine nefsine yenik düşmüştür.
Günlerce kendi iç sesimle konuştum bu kitap hakkında, düşündüm, bazı sayfalarını 2 3 kere okudum. Yazarın anlatım tarzı, hayat verdiği karakterler, o yavaş yavaş tükenen ömürler sanki gözlerimin önündeydi. Her kitaplıkta bulunması, herkesin okuması gereken bir kitap, yalvarırım okuyun
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
“Bir de yağmur damlasını cennete benzetiyorum. Küçükken annem beni dizlerinde uyuturken cennetten bahsederdi ve kalbim ferahlardı. Şimdiyse yağmurun sesi kalbimi aynı şekilde ferahlatıyor.”
Cihan Buğdaycı tekrar paylaştı.
Zaman mı değişti, bilmiyorum ama nereye baksak kendisinden göç verenlerin nüfusu artıyor.