Çocukluğumla Hasbihâl
"Büyüyünce öğretmen olacağım ben." dediğim o günü hatırlıyorum. Yatağın köşesine oturmuş, acaba büyüyünce ne olsam diye düşünürken "Ben en iyisi öğretmen olayım." dediğim o günü. Zaten çocukluğuma dair en net hatırladığım 2-3 sahneden biri de bu. Ardiye diye kullanılan odada annesinin topuklu ayakkabılarını giyip aynanın
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Reklam
Dededen Nineden Dualar :) Var mı sizin de dedenizden ninenizden duyduğunuz dualar?
• “Âlem ayağına aksın yavrum.” • “Resulallah’a komşu olasın.” • “Ezanlar okunuyor müjdeler olsun, yüreğimiz nurla dolsun, ahirette sualimiz kolay olsun.” • “Bismillahirrahmanirrahim destur, şeytanları bastır.”
Bir gün
İnsanoğlu ömrün sonsuzdur sanma Sen de bu dünyadan göçersin bir gün Belki de sofranda her şey var amma Ecel şerbetini içersin bir gün İnsanı ayırma ikilik salma Fitne fesat ile hataya dalma Kazdığın kuyunun içinde kalma Kendi yaptığından kaçarsın bir gün Sakın bencil olma "hep bana'' deme Garibin yoksulun hakkını yeme
Gün Aymış
Küçük kadınım, hapşıran bir kitabın düşen ilk cümlesinde buldum seni... Şiire bulanmış dudakların, kentimin garında dua satıcılığına çıkar gibi titriyordu... Şiirlerim, zina perdesinin arkasına saklanan tüm balıkları orgazm ediyordu ve sokak çocuklarına suç işletiyordu... Orospu bir ayaklanmanın ayrılık saatine sadakati sektiren, susturan, sakınan sevgili, sana ayrılık sonrası damatlık giyen ölü bir damadın delirmiş hatıra defterini evlat edinme hakkı armağan edeceğim, çaldığın rüyalarımda lüzumsuz sirtaki yapan kaç ceset canlanabilir ki şimdi ? Sustuğum zaman, kaç karınca konuşmayı öğrenir zulasında bilmiyorum ama bıçak da aşık olur mu kan'a onu merak ediyorum...
ızdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer, ömr-i fani gibidir; gün de geçer, dem de geçer, gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer, devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer, gece gündüz yok olur, an-ı demadem de geçer. bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi, çağlıyan göz yaşı mı, yoksa bu hicran seli mi? inleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi? çevrilen dest-i kaderle bu şuurun fi'limi, ney susar, mey dökülür, gulgule-i cem de geçer. ibret aldın okudunsa şu yaman dünyadan, nefsini kurtarıgör masiva-vü mafihadan, niyyet-i hılkati bul aşk-ı çıkar aradan, önü yoktan, sonu bo..dan bu kuru davadan, utanır gayret-i şefkatle cehennem de geçer. ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe, süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre, cahilin korku kokan defterini tanrı düre! marifet mahkemesinde verilen hükme göre, cennet iflâs eder, efsane-i adem de geçer. serseri neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne, girmemiştir bu avalim, bu bedayi gözüne. cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne. pir olur sâki-i gülçehre, bakılmaz yüzüne, hak olur pir-i mugan, sohbet-i hemdem de geçer..
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.