Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün insanlığı dövsen havanda, Zerre zerre herkes yine yalınız. Boşlukta yer alan uçsuz kervanda, Her şey tek başına,dağ,taş ve yıldız.
Yön yön sarılmışım ne yana baksam; Sarılan olur da,saran olmaz mı? Kim bu yüzü çizen sanatkar ressam; Geçip de aynaya,soran olmaz mı?
Reklam
Güneşi tuttu çamur; Elmas mahçup,zift mağrur. Yakın kandili,yakın; Ne donanma,ne yangın; Nur bize,Allahım,nur! Sen ol dersin ve olur!
Diz çök ey zorlu nefs,önümde diz çök! Heyben hayat dolu,deste ve yumak. Sen,bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem,sonsuza varmak…
Gökte samanyolu benim olmalı; Dipsizlik gölünde,inciler benim.
Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmiş zamanın,hem geleceğin.
Reklam
Serseri
Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı, Aradım bir ömür, arkadaşımı. Ölsem dikecek yok mezar taşımı, Halime ben bile hayret ederim.
Tabut
Ölenler yeniden doğarmış; gerçek! Tabut değildir bu bir tahta kundak. Bu ağır hediye kime gidecek. Çakılır çakılmaz üstüne kapak?
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm.. Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm....
Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne?
Reklam
Ben ölünce etsin dostlarım bayram; Üstüste tam kırk gün, kırk gece düğün! Açı doyurmaksa mezarda meram, Yemeğim Fatiha, günde beş öğün.
Ölmemek
Ölmemek, ilk ve son, büyük kelime; Çarpıldık, ölmemek için ölüme! Ver Allah’ım, büyük sırrı elime; Geçmez ân, solmaz renk, kopmaz bütünlük.  
Minarede "ölü var!" diye bir acı salâ... Er kişi niyetine saf saf namaz.. Ne alâ! Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ! NE tabutu taşıyan, nede toprağı kazan...
"Bir şey koptu içimden, şey her şeyi tutan bir şey." Destan
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.