Cin
Can, bak! Babam, Cin Ali'ye at aldı. Bir de kova aldı. Ata ot aldı. Araba aldı. Bak, Can, bak! Ata iyi bak!
23 Nisan nostaljisiKitabı okudu
Cahilliğimizin sebebi alfabemiz. -Peki, ne yapalım? -Latin alfabesine geçelim. -Çok güzel! İyi de Türkiye kırk yıl önce Latin alfabesine geçti de ne oldu? Bizden daha geri. Ama kendi alfabeleriyle yazan Çin ve Japonya 'da teknik var.Kendi yazı türlerini bilen, yazıp okuyabilen kimseler, oranın bilginleri on beş yıl içinde cahilliğin kökünü kazıdılar.
Sayfa 66 - FecrKitabı okudu
Reklam
Okumanın, düşünmenin, aydınlanmanın, kavramanın, bilinçlenmenin, yol bulmanın (hidayet), ayağa kalkmanın (kıyam), amel etmenin kitabı olan Kur'an; izleyicilerinin, yükümlülük, seçebilirlik (furkan) ve İnsanî sorumluluğu adına önerdiği tek çözüm istihare olan, teberrük edilen bir kitap biçimine dönüştürüldü. İzleyicilerinin ona karşı görevi: Kupkuru bir yüceltme, takdis, tazim, teberrük ve öpmek... Abdetsiz el sürmemek, bir kılıfa geçirerek aynanın kenarına veya duvarın yüksek yerine asmak...Kundağın yanına, yeni evin kapısına, misafirin baş ucuna... Bazı sûreleri, ayetleri de cadıca işlevler, özel törenler, tılsım ve büyüler, cin ve romatizma kovup gidermeler, büyük büyülerin düğümlerini atmalar...için kullanılır oldu. Veya lohusa kadın ile ineğin sütünü çoğaltmak için...
Sayfa 66 - ayışığı kitapları • 46Kitabı okudu
Arkadaş
Ama bu öykülerin hiçbirinde Baba, Ali'den arkadaşı olarak söz etmezdi. İşin tuhafı, ben de Hasan'ı arkadaşım olarak görmüyordum. Bildik anlamda, yani. Birbirimize, ellerimizi kullanmadan bisiklet sürmeyi öğretmiş ya da karton bir kutudan gayet iyi çalışan bir film makinesi yapmış olsak da. Bütün bir kışı uçurtma uçurarak, uçurtma yarışları yaparak geçirsek de. Bu ince kemikli yüz, tıraşlı kafa ve düşük kulaklar, tavşandudaklı bir gülümsemenin sürekli aydınlattığı bu Çin bebeği yüzü, benim için Afganistan'ın yüzü olsa da. Bunların hiçbir önemi yoktu. Çünkü tarih kolayca silinip atılacak bir şey değildi. Din de öyle. Sonuçta ben bir Peştun'dum, o da bir Hazara; ben Sünni'ydim o Şii. Hiçbir şey bunu değiştiremezdi. Hiçbir şey.
Sayfa 30 - Everest YayınlarıKitabı okudu
‘’ Avrupa bilginlerinin, düşünce ve hayatı dinin meselelerinden ayrı tutmaya yönelmesine sebep olmaktaydı. Dini bir kenara bırakmadılar. Çünkü, din bir ihtiyaçtı. Din adına hayatın dondurulduğunu gördüler. Orta Çağda kurulan bu sistem neticesinde, Osmanlı Türkleri rahatlıkla dağılmanın eşiğine geldiler. Durumu dağınık hale gelen İslam, rahat bir şekilde Avrupa’yı dağıtacak konumdaydı, ama onlar her şeyden mahrum bırakılmışlardı. Hatta İslam ülkelerinde sağlanan gelişime ve keşiflerin Avrupa’ya girmesine bile izin verilmiyordu. Müslümanların yaptığı bir saat Alman kralına hediye olarak verilir. Saat belirli zamanlarca zil çalar ve keşişlerin, mukaddesçilerin fetvasıyla saat imha edilir. Çünkü bütün Avrupa halkını etkilemiş ve içinde cin olduğu inancı giderek büyümüştü. Halkın suçu değildi. Halkın devamlı olarak bu düşünce seviyesinde kalmasına çalışmışlardı. Bu durum ancak bir neticeydi.’’
İnsan sadece iki şekilde huzur bulabilir: O yeniden bir hayvana dönüşebilir. O zaman o tek olacaktır, o zaman hiçbir bölünme olmayacaktır, o zaman huzur olacaktır, sessizlik, ahenk... Ve milyonlarca insanın yapmaya çalıştığı şey farklı şekillerde hayvan olmaktır. Savaş insana yine hayvan olma şansı verir; bu yüzden savaşın büyük bir çekim gücü
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.