Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
Sınıfta en güzel yer, Senin köşen Atatürk. Kalbimde en güzel yer, Senin yerin Atatürk. İlk yazıyı öğrendim, Seni yazdım Atatürk. Okumayı öğrendim, Sevindin mi Atatürk?
Sayfa 14 - Cin Ali YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Okul müdürü Osman Bey, Cin Ali'ye: "Küçük, sen okuyacak misin? Okuyup da ne olacaksın?" diye sordu. Cin Ali: - Ben, okuyup Atatürk olacağım! dedi.
Sayfa 14 - Cin Ali YayınlarıKitabı okudu
Çağdaş edebiyatımızın birçok önemli simaları, eski ve uzak uygarlıkların şiirlerinden çeviriler yapmışlardır: Orhan Veli Kanık, Asaf Halet Çelebi, Oktay Rifat, Sabahattin Eyuboğlu, Can Yücel, Ülkü Tamer, A. Turan Oflazoğlu, Cemal Süreya, A. Kadir ve Azra Erhat, Selahattin Batu, Tahsin Yücel, Said Maden... Çeviri sanatındaki ustalıklarıyla tanınmış olan Said Maden, Cevat Çapan, A. Sami Akalın, Bülent Ecevit, Rüştü Şardağ, İsmet Zeki Eyuboğlu, Gürkal Aylan, Yekta Ataman, Mustafa Canpolat, Sami Ferliel, Musa Baran ve başkaları bu alanda Türk şiirine büyük yararlar sağladılar. İsmail Hikmet Ertaylan, Samim Sinanoğlu, Nihad Çetin, Muhaddere N. Özerdim, Ali Nihat Tarlan ve Cemil Meriç'in kitapları ya da makaleleri bu edebiyatların tarihini ve geniş estetik çerçevesini verdi bizlere. Kitaplarıyla en değerli katkıları yapanlar, çin ve japon şiirinde A. Sami Akalın, Homeros'tan çevirileriyle A. Kadir ve Azra Erhat, Hint edebiyatı tarihiyle Cemil Meriç, Yunan ve Latin antologyalarıyla Oktay Rifat, Latin ozanlarından çevirdiği kitaplarıyla İsmet Zeki Eyuboğlu, Yunan trajedi yazarlarından çevirileriyle Sabahattin Eyuboğlu ve Güngör Dilmen, Sappho kitabıyla Cevat Çapan ve kapsamlı antolojileriyle Said Maden olmuştur.
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Cin, insana zarar vermek gücü bulunmayan ve gaybdan bilgi elde edemeyen pasif bir varlıktır
Sayfa 262
Reklam
Cin suresi, Hz. Peygamber'e nübüvvetin 8. yinda, Taif dönüşünde nazil olmuştur. (Bu sureyle) Hz. Peygambere, büyük sıkıntılara maruz bırakıldığı Taif'in ardindan bir olağanüstülük yaşatılmakta ve o böylece teskin edilmektedir. Esi Haticeyi ve Amcasi Ebu Tâlib'i kaybettiği hüzün yılında da İsra Suresinin nüzulüyle kendisine böyle bir olaganüstülük yasatilmist. Hz. Peygamber'in zor zamanlarinda yapilan bu müdahaleyle dayan-ma gücü artilmakta, kendisine sabir asilanmaktadir. Kuran-ı Kerim bu tür müdahaleleri, sekine indirmek seklinde kavram-sallastirmaktadir.
Sayfa 246
Bilimin Karakteri Işığında Sahte Ve Gerçek Eğitim Yöntemleri
Doğa bilimlerinin amacı, bilimciyi çevresinden haberdar etmektir. Bu nedenle hem tikel nesnelerin tasviri, hem de bu tikel nesnelerin genel nitelikleri ve bunları etkileyen süreçler hakkında ileri sürülen kuramlar bilimciyi ilgilendirir. Sosyal disiplinlerde ise tikel tasvirin ötesine geçmek aynı doğa bilimlerinde olduğu gibi öndeyi yapmayı
Sayfa 108
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Hayatın Cin Ali'si... Hatta bir Cin Ayşe'si olsaydı okulların, acaba şimdi böyle mi olurduk? Şimdi sen kadın olmayı yeniden hecelesen, kerevete bindiklerinde, tepindiklerinde silkeleyip örtüleri, "Savulun ulan!" diye bilsen
Reklam
Batı tıbbı analitiktir. Hastalıkları katı bir determinizme bağlı sebep-sonuç ilişkisi içinde ele alır ve insanı ayrıma tabi tutar. Çin tıbbı ise insanı bir bütün olarak görür. Hastalıklar bütünün parçası olarak birbiriyle ilişki içindedir ve bir sentez oluşturacak şekilde birbirine bağlıdır.
Çin tıbbının en önemli tedavi metodu akupunktur’dur. Latince acur (iğne) ve punctura (batırma) kelimelerinden meydana gelen akupunktur’un Çince karşılığı cincou’dur.
Hititçe’de, öznesinde daima bir tanrı, cin veya kötü ruh saklı olan iştark kelimesinin karşılığı hasta olmak idi.
1,404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.