İnsan tutkularının bu korkunç gücüne bir çekidüzen verilmedikçe ve uygun bir biçimde yönetilmedikçe, uygarlık diye bir şey olamaz, hattâ insanlar için mümkün bir yaşam da olamaz.
Sayfa 31 - Doğu Batı Yayınları
Konfüçyüs öğretisi, Tanrı'ya imana eşdeğerde bir iman maddesine sahip olduğundan din yerini tutabilir ve Çin halkı, hattâ halk kitleleri din ihtiyacı duymaz.
Sayfa 68 - Doğu Batı Yayınları
Reklam
Konfüçyüs tarafından ortaya atılan felsefi ve ahlâki sistem şu basit sözcüklerle özetlenebilir: Soylu kişinin yasası. Konfüçyüs bu yasayı sistemleştirmiş ve onu bir dine, devlet dinine dönüştürmüştür. Bu devlet dininde, imanın birinci maddesi, ming fen ta yi -onur ve görev ilkesi-dir, o halde Onur Yasası diye de adlandırılabilir.
Sayfa 59 - Doğu Batı Yayınları
Çinli kadının özverisi bencillik etmeden kocası için yaşamak, Çinli erkeğin özverisi ise evine aldığı kadına ya da kadınlara ve onların kendisine verdiği çocuklara her ne pahasına olursa olsun bakmak ve onları koruyup kollamaktır.
Sayfa 94 - Doğu Batı Yayınları
Bu nasıl meşruluk kazandırma çabasıdır! :D
Çin'deki çok eşliliğin ahlâkdışı olduğunu söyleyenlere de bir çift sözüm var: Benim gözümde, birlikte yaşadığı kadınlara bakan bir Çinli beyefendi, Avrupa'da yolda gördüğü savunmasız bir kadını arabasına alıp, kendisiyle bir gece eğlendikten sonra ertesi sabah onu kaldırıma bırakan adamdan daha ahlâklıdır.
Sayfa 94 - Doğu Batı Yayınları
Bana öyle geliyor ki insanlar, nasıl bilim, sanat ve felsefeye ihtiyaç duyuyorlarsa aynı nedenle dine de ihtiyaç duyarlar. Çünkü insan, ruhu olan bir varlıktır.
Sayfa 50 - Doğu Batı Yayınları
Reklam
Eğer savaşın bitmesine katkıda bulunmak istiyorsak, hepimiz bu savaşın iki nedenini, önce aşağı tabakaya tapınmayı ve sonra da güce tapınmayı ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Aşağı tabakalara tapınmayı ancak ve ancak, günlük yaşamda, tüm eylemlerimizde ve tüm sözlerimizde çıkarlarımızı, yararlarımızı, getirisi olanı değil de, Goethe'nin şu Adalet sözcüğünü düşünürsek ortadan kaldırabiliriz.
Sayfa 28 - Doğu Batı Yayınları
Bugün Avrupa uygarlığının hakiki, doğru, meşru bekçisi olan Alman ulusu, eğer yok olmak istemiyorsa ve modern Avrupa uygarlığının kurtarılması gerekiyorsa, Alman ulusu, kendisini mutlak bir şekilde güce inanmaya iten bu aşırı, sert, dar kafalı, katı adaletsizlik nefretini ortadan kaldırmanın bir yolunu bulmalıdır. Kendisini bu denli incelikten yoksun ve mantıksız kılan bu güce tapmaktan uzaklaşmanın bir yolunu bulmalıdır.
Sayfa 27 - Doğu Batı Yayınları
Goethe şöyle yazar: “İnsanoğlunun günahkârlara karşı bile soylu davranmak, yasaları çiğneyenlere karşı merhametli olmak ve insanlıktan nasibini almamış olanlara karşı bile insan olmak gerektiğini öğrenmek için ne kadar uzun bir yol kat etmesi gerekti. Bunu ilk kez düşünenler, bunun bir an önce gerçekleşmesi ve uygulanması uğruna canını verenler gerçekten tanrısal tabiatlı insanlardı.
Sayfa 25 - Doğu Batı Yayınları
Avrupa uygarlığı farklı çıkarlar arasındaki bir savaş alanıdır; bir yanda bilim ve sanatın, öte yanda din ve felsefenin çıkarları arasında sürekli bir savaş vardır. Avrupa uygarlığı kafa ile yüreğin, ruh ile zihnin sürekli çatışma halinde olduğu korkunç bir savaş alanıdır.
Sayfa 48 - Doğu Batı Yayınları
103 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.