Son Qing Hanedanı’nın (1644-1912) önemli yazar ve düșünürlerinden olan Ku Hung-Ming, Çinli bir baba ve Portekizli bir annenin oğlu olarak Malezya’da dünyaya gelmiş, Edinburg Üniversitesi’nde Edebiyat, Leipzig Üniversitesi’nde İnşaat, Paris’te Hukuk eğitimi almıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra önce Malezya’ya, daha sonra da Çin’e yerleşmiş, İmparatorluğun çökmesinden sonra bir süre Japonya’da yaşamıştır. Konfüçyüs’ ün eserlerinin İngilizceye çevrilmesinde ve tanıtılmasında önemli bir görev üstlenmiştir.
“Söyle, haksız mıyız? Kandıralım aşağı tabakayı. Bak nasıl da miskinler, bak nasıl da yabani!"
Miskin ve yabanidir her kandırılmış câhil!
Dürüst olun sadece, bu insan kılar onları.
Goethe
Genel Türk tarihi dersi için okuduğum akademik bir eser idi. Özellikle Sarı Irmağın etrafında şekillenen Çin'in Sosyal-Ekonomik ve Kültürel hayatı küçük devletçiklerin aynı zamanda yaşam kaynağını teşkil ediyor. Çok uzun bir dönem siyasi birlikten yoksun olan Çin'in neden böyle olduğuna dair çarpıcı bilgiler edineceksiniz. Türk ve Moğolların askeri ve siyasi baskısı bunda önemli bir rol oynarken, Çin dışından gelen Budist rahipler dini gelişim konusunda Çin'i baskı altına almış. Böyle bir ulusun inanılmaz bir şekilde uzun yıllar siyasi birlikten yoksun kalması bugün için bile büyük bir nimettir diyebilirim. Eğer Çin, Türk devletleri gibi çok önceden beri siyasi birliğini sağlasaydı bugün ne Amerika'nin ne de Rusya'nin esamesi okunmazdı. Dünyayı dümdüz ederlerdi kanımca. İyi okumalar dilerim şimdiden.
Kitaptaki bazı düşünceleri doğru bulsamda genellikle Çin milliyetçliği ön planda tutulmuş. Avrupaya, sürekli huzur ve barış istiyorlarsa, Çinin iyi yurttaşlık dinini benimsenmesi söylenmiş.. Bu kitap tam bir ideoloji dayatması saçmalığından ibaret.. Çin halkını Çin devletini sürekli övüp, insanlığın Çinin gittiği yolda gitmesini falan söylemiş.. Çin madem bu kadar iyiydi.. Mao denilen aptal neden milyonlarca insanın ölümüne neden oldu...
ilk sayfa sıkıyor ne anlatılıyor diye düşündürüyor insanı ancak devam ettikçe anlaşılıyor Çin halkının zihniyeti yaşantısı gerçekliği. okumaya başlamadan önce ne kadar önyargılı idim anlatamam sonuçta pandemi evlere girmek zorunda kaldık online eğitim hepimizin şaftını kaydırdı ancak ailelerimiz ile de hiç bu kadar yakın olmamıştık. velhasıl