Hiç bir şey göründüğü gibi değildir aslında. Makyaj yapıp kapattığın çizgiler anlamsız olurdu Öyle olsaydı eğer, kıymetli olmazdı gülümsemelerin, Acı vermezdi yere çakılıp düşmelerin. Yorgun olmazdı içindeki kelebekler,dargın olmazdı uğur böceklerin... Yolun yarısını geçince insan Sessizce döker içini kendi içine . Seyirci olduğu hayat kayıp gitmiştir oysa elinden. Canından can gitmiştir kanından kan. Öyle anlar vardır ki tutunamamış,dokunamamıştır bile... Ne olursa olsun geçip gidiyor diye Ya pembeye boyamıştır ya da maviye... Ayser Özbulut
Hiç bir şey göründüğü gibi değildir aslında. Makyaj yapıp kapattığın çizgiler anlamsız olurdu öyle olsaydı eğer, Kıymetli olmazdı gülümsemelerin, Acı vermezdi yere çakılıp düşmelerin, Yorgun olmazdı içindeki kelebekler, Dargın olmazdı uğur böceklerin... Yolun yarısını geçince insan sessizce döker içini kendi içine. Seyirci olduğu hayat kayıp gitmiştir oysa elinden. Canından can gitmiştir kanından kan. Öyle anlar vardır ki tutunamamış, dokunamamıştır bile... Ne olursa olsun geçip gidiyor diye Ya pembeye boyamıştır ya da maviye... Ayser Özbulut
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Bugün uzun uzun insanları izledim.. araba camından bakarken, yürürken, yemek yerken bir lokantanın yarı kapanmış perdelerinden bakıp.. ne çok benziyoruz birbirimize, herbirimiz benzersiz olmamıza rağmen. Vücudumuzun örtmek ve şekline nispeten tasarlanmışta olsa kıyafetlerimiz, beğenilerimiz nasılda bize ait değil. Bir yıl dar parça'yı öneren zaman, diğer bir zamanda salaşlığı ön planda tutuyor. Her yerde aynı mavi'nin tonu ve tercihin içindeki tercihi temsil etmek adına üzerinde işaretler, çizgiler.. üstü işlemeli yırtıklar.. Ağır ve kişisel parfüm kokularımız, tarzı belirginleştiren makyajlar.. Renkler bile bize ait değil.. Hani.. Çin mahallesinde olupta hepsini aynı görmek gibi. Bunlar neye göre belirleniyor sahi? Bizim tercihimiz, rahatımız, genel kişiliğimize göre mi? Peki onu belirleyen.. bu düşünceden uzak olan, olmayan nedir, kimler? Sanki kalın bir desteye çizilmiş zamanın yavaş aktığı.. çizgifilmler gibiyiz.. özlem
Adil ve adaletsiz, iyi ile kötü ve tüm düşüncelerin vede güçlerin beşiğinde durmaksızın akan zamanın kaotik odağına saptanmış ayakta uyuyanlarız biz. Kim gözlerimizin önüne alkış yapıp bizi bu dalgınlıktan kurtaracak, kim için bu dalgınlık yada kim bizleri bu hale getirdi. Fanustaki balıklar gibiyiz hepimiz odak noktamızdan çok ötelere dalmışız her açıdan. Doğru ve yanlışın tam aksini yapanların yani bizlerin doğruluk ve yanlışlarla ilgili vaazleri boş değil mi ? Yada gelecek vaadleri. Ne yaptığımızı gerçekten bilmiyoruz. Maalesef ki bilmiyoruz. Olanları ve olacakları düşünmüyoruz. Geleceğe dair bir çizelgemiz yok. Ama bizi çizmişler çizgifilm karakteri gibi oynatıyorlar bizi. Ve çizgifilm gerçekte nasıl algıları, kontrolleri ve düşünceyi bozuyorsa aynısı bizler içinde geçerli. Herşey kabullenmekten ziyade HERŞEYİ artık. Kabullenmelerin sonucunu hüsranla görünce kabullenememek ne garip değil mi ? Düşünmüyoruz işte... Bunlar ve buna benzer her şey birbirine aittir fakat zıt eylemlerdir. İnsan kendi içindeki zıt eylemleri kavrayabilmeli öncelikle... Kavrayabilirsek ne fanusun içindeki balık gibi oluruz ne de akan zamanın kaotikliğine saptanmış ayakta uyuyanlar. İş işten geçse bile iş gene işe gelecek gelmeli başka çaresi yok... İlker Bağır
13. HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-1
Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.