İlk öykü denemem :) Yorumlarınız değerlidir benim için
TURUNCU Soğuk bir kış gecesiydi. Doğa; yeni yılı beklemiş gibi biriktirdiği en sert ve soğuk rüzgarını üzerimize fırlatıyor, dişlerimizin gıcırdamasına yetecek kadar donuk bir hava dağıtıyordu. Rüzgarın uğuldayışı boşlukta süzülüp aceleyle yüzümü yalayarak geçiyor ve sırasını sonraki hava akımına bırakıyordu. Oldum olası bu sert ve kuru havadan
•romantizm•
✨romantizm; 18.yy’da fransa’da ortaya çıkmış bir akımdır. klasisizm ne kadar kuralcı ise romantizm de o kadar bireycidir. bireysel duygulara asla ket vurmaz. edebiyat ve sanatta hiçbir sınır olmadığını savunur. akıl yerine duyguları ön plana koyar. ahlak yerine serbestlik, coşku ve heyecan vardır. hümanist ve özgürlükçüdür. romancılar; hayatı ve
Reklam
İçerde ve Dışarda, Eşiğinde Kaldığım Kapılara..
Bir kapının girişinde başlar her şey ve bir kapının çıkışında. Bir eşikte yani. Hal böyleyken kapıları nasıl yazmam ben.. Ben, kapıları ve pencereleri severim. Tekrar tekrar severim hemde. Mardin'de bir kapı fotoğrafı görmüştüm. Üzerinde "neden eve dönmekten ibarettir hayat" yazılı. Daha öncede bu kapıdan bahsetmişliğim vardır. Tekrara
z raporumsu
"Önümüz temmuz, önümüz ağustos," diye bu aya başlamıştık. Bitti yolun yarısı. Sıcaklardan şikâyet etmenin hâlâ eskimediği, yazın en güzel meyvelerini en acı şekilde verdiği son haftalar. Çok yorucu ve sancılı geçen zamanın ardından, yaz ve benim için tatil henüz bitmemiş olsa da, güzel anıların ve hevesimizin bitişini sanıyorum son
Konya
Bu asra çok uzak, zamanın ufkundan silinmiş bir yüzyılda, Belh şehrinden yola revân olan bir yolcu, bir ırmağın arkasına takılmış bir okyanus, içinde tevhidin nüvesi ve aşkın üsâresi ile Karaman'a doğru yol almaktadır. Oradan Konya'ya vâsıl olacak, orada pişecek ve yanacak, orada şeb-i arûsuna kavuşacak ve orada medfûn olacaktır. Gelecek
Geçenlerde fotoğrafını gösterdiler, saymayı bıraktım, kaç yıl oldu unutmuşum. Güzellikten bir kaybın yok fakat gözlerinin etrafında ince ince çizgiler, içindeki parıltı seni de terketmiş anlaşılan. Sonra döndüm aynaya, kendime, alışmışım ya sanki hep böyleydim. Düşündüm taa o zamanları, ne kadar da gençtik, kaygılardan bihaber... Artık serden geçtik, bizden geçti, saçlarıma aklar düşünce uysallaştı, ne yana tarasam durur, sakalımda aklar gençliğimi unutturur. Şunu farkettim; parıltısı yok ama bakışlarımız aynı. Dedim ya, biz yaşadık, zaten şunun şurasında ne kaldı? Biraz daha temaşa edip gideriz birbirimizden bihaber... Olsun, yine de kendini ve çiçeklerini ihmal etme.
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.