Çocukluğumdan Beri Ben seni çocukluğumdan beridir ki, severim. Gök gürültüsü gibi korkutur gidişin Ve gök kuşağımdır gelişin ve gülüşün ve ellerin ve ellerini tutuşum.
18
"Hesap soracaktık kahrolsundu kanı yerde kalmayacaktı yepyeni güneş sistemleri kuracaktık mesela denizler ırmaklara akacaktı acayip düşlerim vardı anlatsam inanmazsınız mesela titreyip kendimize dönecektik tarih kitapları bile utanacaktı aşkı aşk gibi yaşayacaktık ölümü ölüm gibi anlamazsınız yani tahrip gücü yüksek güneşler gibi patlayacaktık milyonlarca şiir doğacaktı can çekişmelerimizden mesela annem bir daha ağlamayacaktı en serseri sevinçlerimizle bir poyraza uzatıp alnımızı ellerimizi kollarımızı sallaya sallaya dolaşacaktık bütün meydanları meydanlarda çocuk bahçeleri meydanlarda panayırlar ve uğruna sokak sokak öldüğüm bütün şafaklar çingeneler kucağımda düğün alayları kurulacaktı yerde kaldı anasını satayım hepimizin kanı yerde kaldı" Uğur Özakıncı basıma hazır olup fakat yayınlanmayan kitabından
Reklam
"Köyümün kilisesinin kapısında, bir ilkbahar günü karla kaplı bir dağ yamacında bulup öldürdüğüm bir ayının pençesi çiviliydi, o pençeyle bir kütüğü devirmişti." "Ne zaman oldu bu?" "Altı yıl önce. Tıpkı bir insan eline benzeyen ama uzun tırnaklı, kurutulmuş ve avcunun içinden kilisenin kapısına çivilenmiş bu pençeyi ne zaman görsem, mutlu olurdum." "Gurur duyduğun için mi?” "ilkbaharın başlarında o dağ yamacında ayıyla karşılaşmamın hatırasından duyduğum gururdan. Ama tıpkı bizim gibi bir insan evladını öldürmekten geriye güzel bir anı kalmaz." Robert Jordan, "Pençesini kiliseye çivileyemezsin" dedi. "Hayır. İnsan öylesine bir barbarlığı aklından bile geçiremez. Yine de bir insanın eli, tıpkı bir ayının pençesine benzer." "Bir insanın göğsü de ayınınkine benzer" dedi Robert Jordan. "Ayının postunu yüzdükten sonra, kaslarında da pek çok benzerlik görülür" Anselmo, "Evet" dedi. "Çingeneler ayıların insanların kardeşleri olduğuna inanırlar." "Amerika'daki yerliler de öyle" dedi Robert Jordan. "Bir ayı öldürdüklerinde ondan özür diler, af dilerler. Kafatasını bir ağaca asıp, oradan ayrılmadan önce affedilmeyi isterler."
Çingeneler Zamanı
"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum"
Çingeneler Zamanı
Uzun zaman önce yeryüzü ve gökyüzü karı kocaymış. Beş çocukları varmış. Güneş, ay, ateş, bulutlar ve su. Yeryüzü ve gökyüzü çocukları için yedi katmanlı güzel bir yer yaratmışlar. Kibirli güneş Dünya'yı gökten ayırmaya kalkışmış. Ama başaramamış. Diğer çocuklar da denemişler.. Ama nafile. Bir gün rüzgar da denemiş ve bütün gücünü kullanıp başarmış bunu. Sonra da Rüzgar Kral tüm gücüyle saldırmış anasına ve yeri gökten ayırmış.
572 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Quasimodo, kitaba adını da veren, günün güzellik betimlemelerinin tam zıttı bir görüntüye sahip, kilise çanını çalmaktan kulağı sağırlaşan & kamburu olan bir gençtir. Bebekliğinde çingeneler tarafından kaçırılan hemşirenin kızı Esmeralda'nın yerine beşiğe bırakılır. Hemşire ise Quasimodo'yu alarak kiliseye bırakır & o günden itibaren de rahip Frollo'nun gözetiminde büyütülür. Bir festival sırasında genç Esmeralda'yı gören Quasimodo ona aşık olur & rahibin de ona aşık olduğundan birhaber şekilde beraberce kızı kaçırırlar. Sonrası ise türlü olaylar silsilesi. Ama okuduğunuza pişman etmeyecek türden. Gelgelelim kitap 650 sayfanın üzerinde & ilk başlarda (yaklaşık 200 sayfa civarı) yoğun şekilde döneme ait tasvirler ayrıntılarıyla verilmiş bana göre başlı başına ayrı bir kitap olacak şekilde işlenmiş. Bu kısımlarda oldukça yorulmuş & beraber okuduğum arkadaşıma karşı sorumluluk hissediyor olmasaydım çoktan bırakmış & sonrasındaki inanılmaz hikayeyi kaçırmış olacaktım. Başlarda ağır bir okuma gerçekleştirebilirsiniz ama sabırla devam edip bu eşsiz kitabı umarım bitirirsiniz. İyi okumalar -.-
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233,2bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.