Charles Darwin
Dişinin elde edilmesi için verilen mücadele tüm memeli türlerde gözlemlenebilir. Çoğu doğabilimci büyüklüğün, gücün, cesaretin ve erkeğin kavgacılığının, savunma ve saldırı silahlarının, cinsel seçilim olarak adlandırdığım yolla modifiye edildiğini kabul edecektir. Bu genel hayat mücadelesiyle alakalı bir üstünlüğe dayanmamaktadır ama cinsin belli bireyleri, özellikle de erkek bireyleri, diğer erkeklere galip gelmiştir ve daha az başarılı erkeklere oranla üstünlüklerini kalıtım yoluyla aktarmak üzere daha fazla yavru bırakacaktır.
Sayfa 259 - say yayınlarıKitabı okuyor
240 syf.
9/10 puan verdi
Evrim ve Adaptasyon
İçerisindeki bilgiyi alırken bakış açımı geliştiren kitapları ayrı tutarım. Yazarın birincil amacı bu olsun veya olmasın eseri bende bu etkiyi sağladı. Bilgiye öncelikli olarak hayata bakış açım için önem veriyorum. Hayata ve canlıya. Aslında kitapta daha önce rastladığım ve bildiğim bir çok bilgiyle karşılaştım ama ben bazı şeyleri tekrar tekrar
İnsan Çeşitliliği
İnsan ÇeşitliliğiBarış Özener · Alfa Yayıncılık · 201836 okunma
Reklam
Evrimin doğal seçilimle işlediğini açıklayan Darwinci görüş, sahip olduğumuz iyilik, ahlak, namus, duygudaşlık ve merhamet gibi eğilimlerimizi açıklamakta ilk bakışta yetersiz kalır gibi görünür. Doğal seçilim, açlığı, korkuyu ve cinsel arzuyu kolayca açıklayabilir, ki bunların hepsinin sağ kalmakta ya da genlerimizin korunmasında kolayca anlaşılır katkıları vardır. Fakat yetim bir çocuğu bir kenarda ağlarken fark ettiğimizde, yaşlı bir dulun yalnızlığına ve umutsuzluğuna tanık olduğumuzda ya da acılar içinde inleyen bir hayvanı gördüğümüzde hissettiğimiz iç burkucu merhamet hissi ne anlama gelir? Dünyanın öbür ucunda yaşayan, asla tanışmayacağımız ve yüksek olasılıkla yaptığımız iyiliğin karşılığını veremeyecek olan tsunami mağdurlarına, ismimizi vermeden, giysi, para gibi hediyeler göndermemizi sağlayan güçlü dürtüyü bize ne verir? İçimizdeki bu şefkatli kimse nereden gelir? İyi olmak, "bencil gen" teorisiyle uyumsuz değil midir? Hayır. Bu, teorinin yaygın bir yanlış anlaşılmasıdır; üzücü (ve biraz öngörüyle tahmin edilebilecek) bir yanlış anlaşılmasıdır.** Vurguyu doğru kelimeye vermek gerekir. Bencil gen doğru vurgudur çünkü örneğin bencil canlı bireyi ya da bencil tür ifadeleriyle zıtlık oluşturur.
Cinsel seçilim, organizmanın bir özelliği onun hayatta kalmasını sağladığı için değil, üreme başarısını desteklediği için seçildiğinde gerçekleşir. Darwin cinsel seçilimi doğal seçilimden ayrı bir şey olarak gördü; ama bugünlerde çoğu biyolog onu doğal seçilimin bir alt türü olarak görüyor.
"Bu kitabın iddiası ne her şeyi bilen tanrısal bir güç tarafından yaratıldığımız ne de kör, sağır ve dilsiz bir doğal seçilim tarafından evrime tabi tutulduğumuzdur. Evrim sürecimiz daha çok orta düzeyde zekâya sahip varlıklar, yani kendi atalarımız tarafından, eşlerini en makul biçimde seçmeleriyle biçimlendirildi. Bizler onların tercih ettiği, sıcak, nükteli, yaratıcı, zeki, cömert gibi cinsel beğeni ölçütlerini miras aldık. Bizler genetik elemeleri atalarımızın cinsel tercihlerinin yaptığı milyonlarca yıllık bir genetik mühendisliği deney ürünleriyiz."
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz? _Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
Reklam
Bununla birlikte, küçük bir oranda da olsa, eşcinsel erkek ve kadınların varlığını sürdürmesi gerçek bir evrimsel bilmece oluşturmaktadır. İnsan cinsel stratejileri üzerine verdiğim yüzlerce halka açık konferansta, “Ya eşcinsellik?” açık ara en sık sorulan soru oldu. Bu, insan cinselliğinin bir gizemi ve evrim teorisi için ampirik bir muammadır.Bu bilmece, bilinen iki olguyla daha da ilgi çekici hale gelir. Birincisi, ikizler üzerine yapılan bir dizi çalışma, cinsel yönelimin kısmen kalıtsal olduğunu göstermekte ve genetik bir temele işaret etmektedir.İkinci olarak bir avuç başka çalışma ise eşcinsel erkeklerin, heteroseksüel erkeklere kıyasla şüphe götürmez bir kesinlikle daha düşük bir üreme oranına sahip olduğunu göstermektedir. Kısmen kalıtsal olan bir cinsel yönelim, sürekli devam eden evrimsel seçilim karşısında varlığını sürdürmeye nasıl devam edebilir?
Nihayet önceden söz verdiğim şekilde “cinsel seçilim” konusuna değineceğim. Cinsel seçilimin arkasındaki temel fikir, her türde, cinsiyetlerden birinin, genellikle dişinin, belli kriterlere dayanarak karşı cinsten bir üyeyi çiftleşmek için seçmesi ve bunun tüm türün üzerinde seçici bir baskı yaratıyor olması. Cinsel seçilim erkek kuşların parlak tüylerine, koçların, geyiklerin, keçilerin ve diğer toynaklıların etkileyici ritüelvari düellolarına ve Hummer ciplerin çoğunlukla kısa boylu çirkin erkekler tarafından sürülmesine bir açıklama getiriyor. Kısaca doğal seçilim için cinsiyet fark etmezken, cinsel seçilim aynı cinsiyetten bireylerin üstünlük mücadelesine dayanıyor. Modern dünya adına, meclisin bu gerici ve seksist yaklaşımı yasaklayan bir kanun çıkarmasını öneriyorum.
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkesin bildiği bir söz var: Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bu sözün canlılar için de doğru olduğunu söylemek kimseyi şaşırtmayacaktır. Her canlı, özelliklerini etkileyen genetik bilgiye sahiptir ve bu bilgilerin canlı popülasyonuna dağılımı nesilden nesile değişikliğe uğrayabilir, böylece canlılarda değişiklikler meydana gelebilir.
Evrim Kuramı ve Mekanizmaları
Evrim Kuramı ve MekanizmalarıÇağrı Mert Bakırcı · Evrensel Basım Yayın · 20151,326 okunma
Reklam
Birçok insan, evrimi “dişleri ve pençeleri kanlı doğa” ve “en uygun olanın sağkalımı” gibi imgelerle düşünür. Sağkalım mücadelesi evrim kuramının bir parçasıdır kuşkusuz, ama aslında en önemli parçası değildir. Hatta Darwin’in kendisi de bu “sağkalım seçilimi” denen şeyle açıklanamayan olgulardan fazlasıyla rahatsızdı. Örneğin tavuskuşunun göz alıcı tüyleri gibi doğa harikalarının sağkalım seçilimiyle açıklanması mümkün değildi. Enerji açısından maliyetli ve avcılar için açık bir reklam, dolayısıyla sağkalım açısından kesinlikle zararlı olan bu göz kamaştırıcı tüyler nasıl olmuş da evrilebilmişti? Darwin özel yazışmalarında, doğal seçilim kuramının mantığına meydan okuyan tavuskuşu yüzünden kâbuslar gördüğünü itiraf etmiştir. Darwin’in kâbusları, kadın cinsel psikolojisinin anlaşılmasında merkezî önem taşıyacak ikinci bir evrim kuramına ulaştığında yatıştı: cinsel seçilim kuramı. Cinsel seçilim ayırt edici özelliklerin evrimiyle, bunların organizmalara sağladığı hayatta kalma avantajı değil, çiftleşme avantajı nedeniyle ilgilidir.
Sayfa 13 - Giriş - Cinsel Aklın İçindeKitabı okudu
Cinsel Seçilim
İlk defa Charles Darwin tarafından ileri sürülen, 1859 yılında yayınlanan Türlerin Kökeni’nde tarif edildiği biçimiyle “Türlerin başarısı yalnızca yaşam mücadelesi ile değil, aynı zamanda erkeklerin dişilere sahip olmak amacıyla girdikleri mücadele ile de belirlenmektedir. Bu mücadele, başarısız olanın ölümüne değil, bireyin daha az yavru üretebilmesine veya belki de hiç yavru üretememesine neden olmaktadır.”
''Cinsel Seçilim söz konusu olduğunda, bilişsel davranışlardan çok içgüdüsel davranışlar ön plana çıkmaktadır. ''
Doğal seçilim insan davranışını, maymunların karşılaştığından çok daha farklı baskılara göre şekillendirmiştir. Atalarımızın inanılmaz haşin bir ortama uyum sağlaması gerekiyordu. Ormanın korumasından, düz, kuru savana çıkmışlardı. Robert Ardrey gibilerin, atalarımızın en tepedeki yırtıcılar olarak savanda hüküm sürdüğünü anlatan katil maymun