Bir gün Gerçek ve Yalan buluşur.
''Bu gün hava çok güzel'' der Yalan. Gerçek şöyle bir havaya bakar, hakikaten güzeldir hava. Şaşırır, Yalanın doğru söylemesine. Sohbet ederek yürürler orman gibi bir yerde. Takılırlar bir süre, sonra bir kuyu çıkar karşılarına, Yalan der ki; ''Su çok güzel, gel birlikte yüzelim'' Gerçek kuşkulanır yine ama şöyle ayağının ucuyla bir bakar, hakikatten çok berrak temiz ve güzel bir sudur. Sonra soyunup yüzmeye başlarlar kuyuda ikisi beraber. Keyifleri yerindeyken yalan bir anda sudan çıkar ve gerçeğin kıyafetlerini kuşanarak oradan kaçar. Gerçek ardından koşar, hem şaşkın hem çok sinirli bir haldedir ama Yalan çoktan onun o güzelim kıyafetleri giyip insanların arasına karışmıştır. Çıplak gerçeği o halde görenler ayıplar onu! Söylediklerine İnanmaz ve aşağılarlar ne olduğu belirsiz yaratığı. Ne yapsın! Gerçek sonunda pes eder ve kuyunun derinliklerine döner, artık orada yaşamaya başlar. Orada saklanır, Yalansa tüm arsızlığıyla gerçeğin o göz kamaştırıcı suretiyle dolaşmaya devam eder yeryüzünde.
Hayranı olduğumuz yalanlar ve görmek istemediğimiz gerçekler.