Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğu Despotizmi Montesquieu
"Türkler dünyanın en çirkin insanları idi. Karıları da kendileri gibi kaknemdi. Rum dilberlerini görünce akılları başlarından gitti. Başladılar kız kaçırmaya. Zaten ezelden beri hayduttular." vs. "Türkler eşek olacak öbür dünyada. Yahudi- leri sırtlarında cehenneme taşıyacaklar. Bütün kavimlerin en cahili... Türkiye'de tebaanın servetine, hayatına, haysiyetine kimse aldırış etmez. Anlaşmazlıklar çabucak karara bağlanır. Şöyle ki: Paşa dāvācıları dinler, sonra falakaya yatırır herifleri, bir ala döver ve böylece dâvâyı neticelendirir." Montesquieu
Sabahları en çirkin hâlimleyimdir. İki bacağım da yorgunluktan bitkin, daha şimdiden hiçbir şey yapmak istemiyorum. Uykumu alamadığımdan mı acaba?
Reklam
Gerçekten berbat. Bir sürü çirkin pişmanlık... hepsi bir anda üşüşerek yüreğimi doldurur, ben de acıdan kıvranıveririm.
Sayfa 8 - İthakiKitabı okudu
112 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sergüzeşt Eseri kısa bir süre önce okumaya başlamış ve kısa bir eser olmasına rağmen, cumhuriyet öncesi yazılan klasik Türk edebiyatı eserlerinde görülen dönemin çalkantılı yaşantısını aksetmesi sebebiyle sindirerek, zihnimde canlanmasına müsaade ederek henüz bitirebildim. Konu itibari ile kısa bir eser olması münasebeti ile uzun uzadıya bir inceleme olmasada asıl maksadı anlatmakda gayet başarılı olunduğunu söylemek isterim. Eserde anlatılan konu İstanbul limanına yanaşan bir gemi ve gemideki kafkasyadan getirdiği 3 kız esiri köle tüccarına pazarlayan bir kaçakçı ile başlıyor. Bu üç kız esirden 8 yaşlarında olan dilber isimli küçük kız, yazar tarafından çelimsiz, biraz çirkin ve yaşaması beklenilmeyen bir insanın, satıldığı evlerde karşılaştığı güçlükleri ve satıldığı son evde nasıl büyüyüp serpildiğini ve güzelleştiğini evin küçük beyinin kalbinde yer ettiğini ve çevresi tarafından kabullenilmeyen bu yasak aşkın, aşığı ve maşuğunu sürüklediği hazin sonu anlatmaktadır. Eserin toplumun herkesiminde ve insan toplumunun her evresinde görülen alt tabaka üst tabaka ilişkilerine ışık tutar nitelikde gayet anlaşılır ve sade bir dille yazıldığını belirterek yazımı bitiriyorum.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,9bin okunma
“Sabahların utanması yoktur. Çeşit çeşit üzücü anı aklıma düşer, katlanılmaz bir hal alır. Hiç sevmem, hiç hem de! Sabahları en çirkin hâlimleyimdir.”
Gozluklerimi cikartip uzaga bakmayi seviyorum. Her sey sislerin ardina cekiliyor, bir rüya, bir tür yasam carki gibi mükemmel oluyorlar. Kirli ve cirkin detay yok. Yalnizca kocaman seyleri, canli ve güçlü renkler ile ısıkları görebiliyorum.
Reklam
50 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat Spoiler içerir
Bu eser de Stefan Zweig'ın diğer yapıtları gibi sayfa sayısı az , okuma süresi kısa ama etkisi ve mesajı büyük. Eser üç farklı bağımsız hikâyeden oluşuyor. " Lyon'da Düğün " hikayesinde ömrü, aşkı ve aşk uğruna yapılan fedakarlıkları okuyoruz . Hayatını nişanlısının hayatına denk tutan , onun uğruna canını feda eden bir genç kız yaratılmış. Hikâyenin alt metnindeki " ömür ve ölümün karşısındaki etkilerimiz, gücümüz " bir tokat gibi insanın yüzüne çarpıyor. " İki Yalnız İnsan " bölümünde Çirkin Jula raylarda intihar etmek üzere otururken onunla empati yapabilecek, zira onun çektiklerinin benzerini aksak ayağı ile çeken fabrika işçisi onu hem rahatlatmış hem de kendine bile itiraf edemediklerini, benzer sıkıntıları yaşayan kader ortağına itiraf etmiştir. Hikâyenin son kısmı olan " Wondrak " da ise tanrının elinden " kusurlu " olarak çıkmış ve hayatı " kusursuz " görünen insanlar tarafından zehir edilmiştir. Hikâyede görünen kısım dışında Stefan Zweig'ın savaş karşıtı düşünceleri de yansıtılmış, savaşın götürüleri birçok kitabında olduğu gibi üstüne basıla basıla anlatılmıştır. Diğer kitaplarının aksine o denli bir etkisi olmamasına rağmen hem kitabı okurken hem de kapatıp düşününce etkisi hayli belli oluyor. Hayatlarının ardındaki hikayeleri bilmeden yapılan yorumların kişinin üzerindeki etkisi de düşündürdüğünden hayat dersi niteliğinde. Velhasıl kelâm kesinlike okunmaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Lyon'da Düğün
Lyon'da Düğün
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,9bin okunma
Sen benim hiçbir şeyimsin
sen benim hiçbir şeyimsin yazdıklarımdan çok daha az hiç kimse misin bilmen ki nesin lüzumundan fazla beyaz sen benim hiç bir şeyimsin varlığın yokluğun anlaşılmaz galiba eski liman üzerindesin
Sayfa 60 - Akdeniz KitabeviKitabı okudu
Sibyl Vane
Eğer bu kız ruhsuz yaşamış olanlarda ruh yaratabiliyorsa, pis ve çirkin yaşamlar sürmüş olanlarda güzellik duygusu uyandırabiliyorsa, onları bencilliklerinden sıyırıp başkalarının dertleri uğruna gözyaşı dökmelerini sağlayabiliyorsa.. her şeye değerdir..
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
72 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Yakın distopya... 1970'li yıllar...Tanrılaştırılmış güzel vücutlar...Ve bu vücutlar sayesinde ayakta kalan popüler kültür...Reklamların yasaklandığı bu dünyada açıkça olmasa da reklamlar bu bedenler üzerinden yapılıyor .Çok tanıdık... Fiziksel deformasyona uğramış, çirkin sayılabilecek P. Burke'e hayatını değiştirecek, insanlığın en güzeli olma şansı verilir.Geçirdiği operasyon sonrasında tanrılar gibi kusursuz bir bedene sahip olur. Tüm dünyanın programlarla yönetildiği bir ortamda o da uzaktan kumandayla yönlendirilen dünyanın gözü üzerinde olduğu, kendi bedeni içine hapsolmuş bir bilinçten fazlası değildir artık. Kusursuz ama hissiz bir varlık... Ruhunda aşkı yaşasa da hislerini gösteremeyen, bir oyuncaktan fazlası olmayan P.Burke'ün hazin sonu anlatılıyor kitapta...Bizler, özellikle kadınlar bedenlerimiz üzerinde oynanılmasını ne de çok seviyoruz.Beğenilerin sevginin ölçüsü olduğunu, kendimizi sevmekten ziyade derdimizin beğenilmek olduğunu uzaktan kumandayla yönetilecek bir sistemin parçası olduğunda mı anlayacağız, kim bilir... Kitabın son cümlesinde yazar influencerlara sesleniyor adeta ; "İnan bana, zombi. Büyümek derken hakiki büyümeden söz ediyorum.Sermaye değer artışından.Ter akıtmayı bırak. Muazzam bir gelecek bekliyor burada seni.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,281 okunma
367 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Bridgerton: Dük ve Ben
Dostlarım size çok tatlı bir dönem kitabıyla geldim! Bridgertonları duymayan kalmamıştır eminim Netflix'teki dizisinden dolayı fakat hala kitabını okumayanlar var, biliyorum. 1800'lerin başında geçen hikayemizde Daphne, sosyeteye yeni çıkmış bekar bir kızdır ve bir akşam bir baloda kimselerin olmadığı bir koridorda Simon adında
Yüreğe Söz Geçmiyor
Yüreğe Söz GeçmiyorJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 20191,706 okunma
... hakikat o kadar kötü, o kadar çirkin, o kadar yıkıcı ki...
Her zaman karamsar olurum. Gerçekten berbat. Bir sürü çirkin pişmanlık. Hepsi bir anda üşüşerek yüreğimi doldurur, ben de acıdan kıvranıveririm.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.