Akşener Bursa Öğretmen Okulu'nda bir ara ülkücü öğren­cilerin başkanlığını yapar. Kitap okumayı orada sevmeye başlar. Hikâyeler yazar. Peyami Safa ile Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bütün kitapla­rını okur. Nihal Atsız ise o dönem idollerinden biridir. Deli Kurt ve Bozkurtlar isimli kitaplarına bayılır. Bir ara klasiklere meraklanır ve değiş tokuş usulüyle arka­ daşlarından aldığı pek çok dünya klasiğini okur. Üniversite yıllarında ise roman yazarı olmak ister. Ailesinin kökenini anlatan bir roman yazmayı düşünür. Daha sonra "Ağla Makyavel Ağla " isimli bir roman kale­me almış ama bitirmeden bırakmıştır. Mevlana'nın müridi Muineddin Süleyman Pervane'nin eşi Gürcü Hanım'ın hayatı hakkında hep çok yazmak istemiş ama olmamış. Akşener, ülkücü marşları öğretmen okulunda öğrenmiş. "Çırpınırdı Karadeniz" en sevdiği marş!
Reklam
1920 senesinin Mayıs'ına kadar varlığını koruyan Azerbaycan Cumhuriyeti, Fuat Köprülü, İsmail Hikmet ve Halit Fikret gibi o günlerin sayılı eğitimcilerini davet ederek, burası da Türkiye'dir. Biz de sizlerin bir parçanızız, bizleri yetiştiriniz dediler. Böylece Azerbaycan her şeyiyle kendisini Türkiye'nin bir parçası olarak gördü. Ve 1930 senesine kadar Azerbaycan okullarının tarih ve edebiyat müfredatının temelini Türkiye okullarındaki müfredat teşkil ediyordu. Türk Ordusu'nun Azerbaycan'ı kurtarmaya gelirken bugün bile Türkiyemizde ve Azerbaycan'da seve seve okunan Çırpınırdı Karadeniz Türküsünün yazarı Ahmet Cevat, şiirinin son bölümünde dile getirdiği şu misralar: Dost ilinden esen yeller İndi sene selam söyler Olsun bütün Kafkas iller Kurban Türk'ün bayrağına. Azerbaycan Türklüğünün Türkiye'yi nasıl değerlendirdiğinin misalidir. 1920 senesinde Türkiye'de başlayan İstiklal Savaşı sebebiyle Azerbaycan'dan çekilen Türk birliklerinin Veda Şarkısı, Türkiye Türklerinin Azerbaycan'a bağlılığının bir delilidir: Ey analar vatan size kalıyor Muzikalar cenk havası çalıyor Boru çalar asker silah alıyor Gitmeliyiz gitmek düştü dillere Düşman ayak basmasın bu yerlere.
1937 senesi sonlarında bizzat Kremlinden bir emir Azerbaycan Komünist Partisi mensuplarını harekete geçirdi. Zaten Azerbaycan ve diğer Türk illerinin Komünist Partisi genel sekreter veya Başkanları hep Rus asıllı veya Ermeni ve Gürcü asıllılardı. Yalnız 1935 senesinde Azerbaycan Komünist partisi genel sekreterliğine Mir Cafer Bağıróf adlı bir Arap
204 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.