Gittim sahilde oturdum gün ağarana kadar, dalgalara baktım. Çırpınırdı Karadeniz'i söyledim. Gerçi deniz Marmara'ydı ama mühim olan duyguya girebilmekti.
.
Bir gül ektim açılmadan derdiler
Zahmetimden bana bir diken kaldı!
Emek çektim, gün geçirdim, gül ektim
Emeğimden solgun bir fidan kaldı!
Ne yazım, yaz, ne de günüm gün oldu.
Gönlümün çiçeği açmadan soldu.
Kanadımı bir uğursuz el yoldu.
Yerinde bir damla kuru kan kaldı!
Söylediğim boş söz, döktüğüm kan yaş
Hakkına; -kim isen-el vurma yavaş!
Yavaş ki derdime ağlayan kardaş
Yerine, arkamda bir düşman kaldı.
Yaralandım sarmadılar yaramı,
Yas gününe döndürdüler bayramı,
Elimden aldılar son bir çaremi,
Eseri ruhumda bir figan kaldı.
8 Nisan 1913
.
1935 yılı Türkiye sevdalısı Azerbaycan'lı şair Ahmed Cevad, Gürcistan'da Karadeniz kıyısında bir zindanda, Rus zulmüne karşı geldiği için tutukludur. Hücresinin küçük penceresi Karadenize bakıyor. Ahmed Cevad bilir ki denizin öbür yakası Türkiye ve onun için hürriyeti temsil ediyor. O pencereden bakar ve:
"Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türkün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim
Düşebilsem toprağına"
Dizelerini yazar.
Ne yazık ki daha sonra Rusya tarafından kursuna dizilerek şehit edilir.
* SAHTE KAHRAMANLARIN HEYKELLERİNİ DİKENLER, GERÇEK KAHRAMANLARI NEDEN UNUTTURDULAR ?
Çırpınırdı Karadeniz, Kafkas İslam ordusu marşı ve Kafkasya dağlarında çiçekler açar marşları O'nun için bestelenmişti.Tarihin gizli sayfalarında kalmış bir isim: Nuri Killigil Paşa.
O, Bakü fatihi diye anılan, Enver paşa'nın kardeşi NURİ
Çırpınırdı Qara dəniz
Baxıb Türkün bayrağına!
"Ah!..." deyərdim, heç ölməzdim
Düşə bilsəm ayağına.
Ayrı düşmüş dost elindən,
İllər var ki, çarpar sinən!..
Vəfalıdır gəldi, gedən,
Yol ver Türkün bayrağına!
İncilər tök, gəl yoluna,
Sırmalar səp sağ, soluna!
Fırtınalar dursun yana,
Salam Türkün bayrağına!
"Həmidiyyə" o Türk qanı!
Heç birinin bitməz şanı!
"Kazbek" olsun ilk qurbanı!
Heyran Türkün bayrağına!
Dost elindən əsən yellər,
Bana şeir, salam söylər.
Olsun turan bütün ellər
Qurban Türkün bayrağına!
Yol ver Türkün bayrağına!!!
.
Bakalım dilimizde neler görünür:
Okuyup, anlamak yazmaktan güctür.
Yazan düşünmeden yazsa da bile
Okucu beş on gün gerek düşüne
Ki anlasın bu söz Arap mı, Fars mı?
O, ki kaldı manâ... Anlayan hanı
.
Ben sevdiğim mermer sineli yârin,
Diyorlar, koynunda yabancı el var.
Bakıp âfaklara uzak yollara
Ağlıyormuş mavi gözler akşamlar,
Ah, ey solgun yüzlü, dalgın İstanbul,
Mavi gözlerin pek baygın İstanbul!
Benim sevdiğim kız, dünya güzeli
O'na bu dünyada eş yaranmamış.
Diyorlar, gönlünü felek bozalı
Sırmalı telleri hiç taranmamış!..
Ah, ey solgun yüzlü, dalgın İstanbul,
Mavi gözlerin pek baygın İstanbul!
...
19 Mart 1919 Gence
Sayfa 70 - İstanbul'un işgal edildiğini öğrenen Şair çok üzülmüş ve bu şiiri yazmıştır.Kitabı okudu
.
Yaralıdır gönlüm kuşu yaralı
Yaralandı yazık aşık olalı!
Bir derinlikte, ki her düşen çıkmaz!
Kurtulmak istiyor, kanat yaramaz
İmdadına gelen ümidinden az!...
Yaralıdır, gönlüm kuşu yaralı!
Dost ararken, avcı çıktı yoluna!
Azrail sağına... Ölüm soluna!.
Vurma avcı kanadına, koluna..
Yaralandı yazık şair olalı!
...
.
Kimdir, bizim minarede ezanları susturanlar
"Doğru yola sapma" deyip, kanlı irin kusturanlar?
Kimler böyle kara perde çekti bizim bu minbere,
“Karı !" diye hitap etti Türkistan'da yiğitlere ?
Tekmeleyip Türkistan'ın eğilmeyen başlarını,
Kimler çaldı babaların eski mezar taşlarını ?
Kimdir, gazete, kerpiçle müzeleri dolduranlar.
Kendimizi hayvan sanıp, yurdumuza od vuranlar
Hansı kanun elleriyle, hansı yasa, hansı yazı
Söğütlerin yerlerine dikti Sibir akasyası ?
Hiç bir tarih göstermezken Türk'ün hain olduğunu
Kimdir çalan Türk ırzını, Türk İli'nin var-yoğunu
Senin gibi gölgesinden korkanlar
Senin gibi düşünenler, duyanlar !
Unut, eski günü unut!..
Bak gökteki kara bulut
Mazlumların ahıdır !..
...
20 Mart 1917, Çakva
Bu sayfalarda insanın tüylerini ürpertecek cinayetler, facialar okuyacaksınız. Bütün bu zulüm, hayali değil gerçektir. Bulgarlar, Sırplar, Yunanlılar ve Karadağlılar tarafından Müslüman kardeşlerimize yapılmıştır.
Balkanlardaki ovalar, dereler, çaylar, adalar hep Müslüman kanıyla boyanmış, her tarafta Müslüman kanı sel gibi akmıştır;