Çiçek Pasajı
"Bir zamanlar bu pasajın yerinde Naum Tiyatrosu varmış. Bina yanmış, arsasını Hristaki Zoğrafos Efendi satın almış ve yerine Cite de Pera adını verdiği bu yapıyı inşa ettirmiş. Annem hala anlatıp durur buradaki Maison Parret ve Vallaury'nin pastanelerini. Beş ya da altı yaşındayken elimden tutup buraya getirdiğinde 'Bak, şu kapıda titreyen zavallı çiçekçi kadınlar var ya, onlar Rus Devriminden kaçan baronesler' derdi." Leyla araya girerek "Çiçek Pasajı adı onlardan mı geliyor?" diye sordu. "Hayır. Bir ara çiçekçilerin mezat çarşısı olarak da hizmet vermiş." (* Yangın 1870'te gerçekleşti. Yeni yapı, Mimar Cleanthy Zanno tarafından çarşı olarak tasarlandı ve inşa edildi. Hizmete girme tarihi 1876'yı buldu. Yirmi dört dükkân ve on sekiz lüks daireden oluşuyordu. Sonradan mülkiyeti Sadrazam Küçük Sait Paşa'ya geçti ve "Sait Paşa Geçidi adını aldı.)
Sayfa 173Kitabı okudu
Hüzün Mevsimi
gece bir tabut gibi çöker omuzlarıma bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta hasreti bir ben bilirim bir de gecenin gözlerindeki baykuş baykuş kötü kuş baykuş çirkin kuş onu hüznümle güzelleştiririm. hüznümle süsler. bir damın üstüne oturturum süsler. damımın üstüne
Reklam
Çiçek pasajı, namı diğer Hristaki Pasajı, Naum Tiyatrosu'nun yanmasından sonra onun yerine kurulmuştu. Naum Tiyatrosu deyip geçmeyin, bir zamanlar Avrupa'nın en ünlü operacılarının, tiyatrocularının, şarkıcılarının sahne aldığı, dönemin padişahlarının temsilleri izlemeye geldiği bir tiyatro. Padişah geleceği zaman, Beyoğlu'na, yani o zamanın Grande Rue de Pera'sına kırmızı halılar serilirmiş. O sahneyi bugün gözümün önüne bile getiremiyorun. 1870 yangınında pek çok binayla birlikte Naum Tiyatrosu da kül olunca, dönemin ünlü bankerlerinden Hristaki Zagrafos Efendi, boş arsayı satın almış, mimar Cleanthe Zanno'yu görevlendirerek, 1876 yılında tamamlanan, orijinal adı Cité de Péra olan çarşıyı yaptırmış. 1930'larda çiçek mezatlarının burada yapılmasıyla Çiçek Pasajı adını alan bu bina, Beyoğlu henüz bu kadar kirlenmemişken, henüz bu kadar karışmamışken, henüz eski İstanbul'un aykırı bir parçası iken sanatçıların, şairlerin uğrak yeriymiş.
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
Dilemma
soydum soyundurdum anadan üryan ve ayakların yalınken seni bağırarak kopartmak istiyorum.
Sayfa 20 - Engin AyraçKitabı okudu
Putlarımın İstiap Haddi
ah elime bir taş alabilseydim, katilliği hediye edecektim arkamdan gelenlere ah elime bir taş alabilseydim de görseydim deliliğin keskinliğini. gafildim başından beri
Putlarımın İstiap Haddi
Beni durdur yoksa, yoksa yerimden olacağım. Eşrafımı arıyorum uzaktalar, Elim hiçbir yere uzanmıyor yerdeyken camlar da hiç kırılmamış
Sayfa 7 - Abdullah YemenKitabı okudu
Ayartma
Sancıyan saçlardan inerek dolaşan merdivenleri çözen ayaklarla hâlden ve dölden sıyrılıp dolabilir bir kent
Reklam
Sönüyor hangi yıldızın saçlarından okşasam. Kanayan bir şey var içimde/bulamıyor doktorlar . Unutmadım beni en Bahar yerimden sevişini Ama artık Bana ayrılan sürenin sonunda geldim.
Bu Dünya Bu Evren Beğenmedim
Sönüyor, hangi yıldıza baksam ve dönüyor peşimde iki cihan dünya Yakamdan düşmüyor karanfil kokusu . Unutmuyorum seni ilk kez öptüğüm ağacın altındaki cinayet mahallini . . Sönüyor, hangi yıldızın elinden tutsam Beş parmağımdan beş kollu canavarlar yakalıyor gece beş kabusumda . Unutmuyorum Üstünde perşembe bana yakışmıyor bakışların vardı Gözlerinde kanayan yıldızların sönüp gidişini . . Kanıyor, hangi yıldızın hayalini kursam Kursağımda takılıp kalıyor sevdiğim tüm mısralar .
Çiçek Pasajı
Çiçek Pasajı'nı 19. yüzyıl sonunda banker Hristaki Zografos Efendi, yeni tür çarşı yapısı olarak yaptırmış. Yapının o zaman ki adı Cite de Pera imiş. 1908 yılında mülkiyeti Sadrazam Küçük Said Paşa'ya geçince Said Paşa Pasajı diye de anılır olmuş. Yapıya Çiçekçilik İstihsal ve Satış Kooperatifi taşınınca çiçek mezatları burada yapılmaya başlanmış ve böylece yapı Çiçek Pasajı diye anılmaya başlanmış.
315 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.