Güvercin kanatları gibi uçuşan kitap yaprakları verandada ve çimlerin üzerinde savrulurken, her şeyden önce, eski bir nüktedeki gibi, şekerlemeleri sopaya dizip şömine ateşine tutmayı arzuladı.
Şu benim şu benim dışımdaki, orada, yüzünün önünde duran dünyaya bak; ona gerçekten dokunmanın tek yolu onunsonunda ben olacağım yere, kana karışacağı, günde bin çarpı on bin kez çarpacağı yere koymak.