"Bir ev; sokak, şehir ya da tuğla ve harç gibi yapay şeyler değildir.Ev, insanın ailesinin olduğu yerdir,öyle değil mi?"
Sayfa 46
Reklam
Manyoka karıncaları merakımı uyandırdı. Nöbeti möbeti unuttum gitti. Bu karıncaların boyu bir buçuk santim kadar var, üstelik de bacakları epey uzun, yani yüksekte duruyorlar. Her biri, koca koca yaprakları taşıyabiliyor. Yapraklarını kopardıkları bitkiye kadar peşlerinden gidiyoruz ve orada büyük bir örgütle karşılaşıyorum. Bir kere, parçaları hazırlayan ve görevleri kesicilik olan karıncalar var. Büyük çabuklukla koca bir muz yaprağını kesiyor, inanılmaz bir ustalıkla bu yaprağı parçalara ayırıyorlar, parçalar yere düşüyor. Aşağıda, aynı türden ama biraz daha değişik bir dizi karınca var. Çenelerinin bir yanı gri çizgili. Yarım halka olmuş, taşıyıcı karıncaları denetliyorlar. Taşıyıcılar sağdan sırayla geliyor ve soldaki karınca yuvasına gidiyorlar. Sıraya girmeden önce yüklerini sırtlıyor, ancak, yüklenip sıraya girmekte gösterdikleri acelecilik yüzünden tıkanmalara yol açıyorlar. Bunun üzerine de polis karıncalar duruma hakim oluyor ve işçilerden her birinin alması gereken yeri gösteriyorlar. Bir işçi karıncanın ne suç işlediğini anlayamadım ama sıradan çıkarıldı, jandarmalık görevini üstlenen iki karınca da, başından ve gövdesinin altından kestiler onu. Polisler iki işçi karıncayı durdurdular, işçiler yüklerini kenara bıraktılar, ayaklarıyla yerde açtıkları çukura öldürülen karıncanın başı, gövdesinin üst ve alt parçaları kondu, üstü toprakla örtüldü.
Sayfa 89
' Ne berbat bir adam, diye düşünmüştü Bruno. '
Tudem Yayınları pdfKitabı okudu
Tam olarak fark neydi? Kendi kendine düşündü: Hangi insanların çizgili pijama, hangilerinin üniforma giyeceğine kim karar vermişti?
Bu nasıl bir cümledir ya
Kitaplar önemli değil mi?” diye sordu Bruno. “Dünya için önemli olan şeylerle ilgili kitaplar, elbette önemli,” diye açıkladı Bay Liszt. “Hikâye kitapları değil. Hiç olmamış şeyleri anlatan kitaplar değil.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.