Büyük işler başarmak için disiplin ve otorite sistemi kurmak gerekir o zaman...
Osmanlı sarayında Enderun'da belirli konuların haricinde. Kur'an, kelâm, Müslümanlık, tarih, yazı, muhtelif sanatlar, musiki, hatta askerî talimi dışında spor öğrenmek, ünsiyet kesbetmek mümkündü. Bunlarda padişahların çocukları, Enderun'daki öğrencilerle eğitim görmekteydi. Bu bir disiplini getirirdi. Kimse, hele hükümdar çocuğu astlarının karşısında küçük duruma düşmek istemezdi. Öbürleri de padişahın çocuğuyla eğitim görüyorum diye çizmeyi aşmak ve laubali olma hakkını bulamazdı. Eğitim metotları da epey sertti. Aristoteles'in Gymnasium'unda da aynı durum geçerlidir, sert eğitimler henüz prens olan Büyük İskender ve diğerleri içinde söz konusuydu.
Çizmeyi aşmak (Latince Ne supra crepidam) deyimi, Yunan ressam Apelles'e atfedilir. Apelles yeni tabloları halka sergilerken tepkileri duymak için arkalarına saklanır. Bir keresinde, bir ayakkabıcı tablodaki bir ayakkabının hatalı olduğunu fark eder. Ertesi gün hatanın düzeltildiğini görünce o kadar sevinir ki bu kez de bacakları eleştirmeye başlar. Öfkelenen Apelles saklandığı yerden çıkarak onu, fikirlerini ayakkabılarla sınırlı tutması konusunda uyarır. İngilizcesi "not beyond the shoe."
Reklam
Osmanlı sarayında Enderun'da belirli konuların haricinde Kur'an, kelâm, Müslümanlık, tarih, yazı, muhtelif sanatlar, musiki, hatta askerî talimin dışında spor öğrenmek, ünsiyet kesbetmek mümkündü. Bunlarda padişahların çocukları, Enderun'daki öğrencilerle eğitim görmekteydi. Bu bir disiplini getirirdi. Kimse, hele hükümdar çocuğu astlarının karşısında küçük duruma düşmek istemezdi. Öbürleri de padişahın çocuğuyla eğitim görüyorum diye çizmeyi aşmak ve laubali olma hakkını bulamazdı.
"Çizmeyi aşmak" deyiminin hikayesini biliyor muydunuz?
Bir ressam, resim sergisi açmış. Sergiyi gezen ziyaretçilerden birinin, büyük bir şövalye tablosunu uzun müddet detaylı biçimde incelemesi ressamın dikkatini çekmiş. Bu ilginin nedenini sorduğunda ise ziyaretçi, kendisinin ayakkabıcı olduğunu, sık sık çizme diktiğini ve şövalyenin çizmesinde hatalar gördüğünü söylemiş. Bunun üzerine ressam, eline fırça ve tuvalini aldığı gibi ayakkabıcının yönlendirmeleriyle tabloyu gözden geçirip düzeltmiş. Bir sözüyle resimde değişikliğe neden olduğunu gören ayakkabıcı, pantolon ve kemerde de hatalar gördüğünü söyleyince ressam "Siz ayakkabıcısınız, lütfen çizmeyi aşmayın!" diye cevap vermiş.
Çizmeyi aşmak
Söyleyişte daha ziyade “Çizmeyi aşma!”, yahut,” “Çizmeden yukarı çıkma!” biçiminde emir kipiyle ve boyundan büyük bir işe girişildiğini ima eder mahiyette kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyledir: Milâd-ı İsa’dan üç asır evvel Efes’te Apelle (Apel) isimli bir ressam yaşarmış. Büyük İskender’in resimlerini yapmakla şöhret bulan Apel’in en büyük özelliği, yaptığı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş . Günlerden birinde bir kunduracı, Apel’in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel, bunları dinleyip gerekli notları almış. Ancak bir müddet sonra adam, resmin üst kısımlarını da eleştirmeye ve hatta teknik yönden, sanat açısından, renklerin kontrastı ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel, perdenin arkasından bağırmış: - Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı çıkma!
Sayfa 57 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
“Ve ben, kötülüğe karşı verilen mücadelenin bizi ne derece kirlettiğini ve her geçen gün çizmeyi aşmak zorunda bıraktığını anlıyorum.”
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.