"Sanat müziği" tabiri de yine Almancadan alındı. Şu anda "Türk sanat müziği" denilen müzik ile bizim "medeniyet műziği" dediğimiz arasında hem icra hem üslûp hem de anlayış olarak büyük bir fark var. Sanat müziği bir mânâda klasik mûsikîmizin pop hâlidir. Dinleyen zevk alırsa mesele yok ama ırmaktan içmekle musluktan içmek arasında fark yok mu? Klasik müziğimiz işte o ırmaktır.
Sayfa 18 - Ketebe YayıneviKitabı okudu
Öz müziğimizin adlandırılmasında maalesef sorunlar var. Kimileri "klasik" derler, kimileri "sanat müziği", kimisi de "geleneksel müzik." "Enderun müziği" diyen bile var.
Bilmemiz gereken bir şey var: Osmanlı'nın hiçbir döneminde mûsikîmize bu isimlerden hiçbirisi yakıştırılmadı. Modernleşme ile beraber, müziğimizin kötülenmesi karşısında öz müziğimizin de en az Batı müziği kadar köklü olduğunu vurgulamak için Batı'dan mülhem "klasik" tabiri icat edildi.
Sayfa 17 - Ketebe YayıneviKitabı okudu
Müziğin dili herkesin konuşup, herkesin anladığı bir dildir. Konuştuğumuz dillere, lisanlara benzemez. Başka bir dildeki bir şarkının sözlerini anlamasak bile onu çok sevebiliriz. Aynı şekilde klasik müziğimizdeki eserlerin sözlerinin tamamını anlamasak bile melodisine âşık olabiliriz.
Bütün bu müziğin etkilerinin temel sebebi, müziğin doğal olmasıdır. İçimizde zaten bitmeyen ritimler ve melodiler taşıyoruz. Anne rahminden başlıyor bu tanışıklık. Tasavvufa göre ise daha da önceden... Ruhların ilk yaratıldığında Yaradan'ın "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" ("Elestü bi Rabbiküm") sorusuna muhatap olduğumuzda hissettiğimiz o yüce sesin içimizdeki yankılarını her an duymaktayız. Müzik işte bizi o sonsuz geçmişe, o "elest" meclisine götürmekte. Bu yüzden çok güçlü ve etkileyici...
Sayfa 15 - Ketebe YayıneviKitabı okudu
Zenginleri sevdiğini açıkca söylemekten hiç utanmayan bir adamın etkisine kapılıp para hırsına teslim olan, kültürü önemsemeyen, tiyatroya, klasik müzik konserine, resim sergisine gitmeyen, kitap okumayan bu gençlerin, sanatın insana verebileceği hazlardan yoksun kalmaları yüreğimi parçalıyor. Paranın yaşamlarını zenginleştirmediğinin, kişisel sorunlarına da bir çözüm getirmeyeceğinin iş işten geçtikten sonra farkına varacaklardır.
Yine Türkiye'de yapilan başka çalışmalarda arabesk, heavy metal ve Klasik Batı Müziği dinleyen ergenler arasındaki saldırganhık düzeyleri karşılaştırıldığında, heavy metal müzik dinlemeyi tercih edenlerin diğer müzikleri dinlemeyi tercih
edenlere göre daha saldırgan ve kaygılı davranışlar sergilediği saptanmış.
Şiirlerimiz, baladlarımız, şarkılarımız yinelemelerle dolu. Her klasik müzik parçasında tekrar işaretleri ya da bir tema üzerine çeşitlemeler bulunur, en büyük bestecilerimiz yineleme ustalarıdır, küçük çocuklara öğrettiğimiz çocuk şarkıları koro bölümleri ve nakaratlarla doludur. Yetişkinler bile yinelemelere düşkündür; uyaranı ve ödülü yeniden, yeniden isteriz ve müzik onu bize verir.
