Nepenthe

Dil Öğrenme Platformu
Almanca, İngilizce, İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca dillerini; beraber videolar izleyerek, kaynak paylaşımları yaparak, kitap okuyarak ve en önemlisi keyifli vakit geçirerek bedava öğrenebileceğimiz bir Discord platformu kurduk. Saygı çerçevesinde, kendini geliştirmek isteyen herkes davetlidir : discord.gg/qZWsW5JntS
Reklam
Opia
‘’Sağ bacağını bir adım öne at, tamam işte böyle; şimdi gülümse.’’ Flaş, flaş ve bir kez daha mavi gözlerini kadrajıma almama izin ver. Bembeyaz bir tuval gibi parlarken fotoğraflarda, seni en güzel renklere boyamak sonra da günahlarımla kirletmek istiyordum. Garip, en sevdiğim varlığa kendimi açtığımda olacaklardan korkuyorum, seni kollarıma
Mısralarının arasına sinmiş kokun, şu dünyaya olan aymazlığımın en büyük sebebidir. Hırpalanmaya alışmış ruhuna uysal bir ürkeklikle yaklaşır, dokunmaya kıyamaz, yaklaşmandan korkarım. Kapım her zaman açıktır, girebilmen için; gidebilmem için. Bana dönen bakışlardan tiksinirim, ihtiyaçları olduğunda kapılarında biterim. Yalnızlık nedir bilmem, yanı başımda kitabını okur, bana zihninin derinliklerini açarsın; sonra da paylaştıklarının ağırlığının farkına varıp kaçamak cevaplarla gizlendiğini zannedersin. Anlatmaz, görmemi beklersin; göremediğimde kırılsan da, asla belli etmezsin. Bilirim kalbimde yanar durursun, acını anlarım, merhem olmak isterken ateşin olur seni daha da yakarım. Kabuslarıma ortak olmandan korkarım; benim rüyalarım, senin yaşantının kendisiyken çocuk gibi korumaya çalışırım seni canavarlarımdan. Yüzümü ellerimin arasına aldığımda saklandığımı düşünürüm dünyanın geri kalanından, yeterince uzun zaman karanlıkta kalırsam, unutmayı ümit ederim varlıklarını. Saflığıma duyduğun şüpheden nefret eder, sessizce göz yaşlarımda boğulmayı dilerim; inatla inanmamandan nefret duyar, gidebileceğin kadar uzağa gidip yok olmanı isterim. Özlemimden kavrulmayı göze alırım tek çıkış yolum olan inançlarıma bir yara daha açmamak için ve pişman olacağımı bile bile aklıma gelen her lafı söylerim hiç utanmadan. Bırak gitsin, kafamdaki seslerin gürültüsüyle sağır etmeyeyim seni düşüncelerinin ezgilerine; mutluysan karanlığında, ışığımla kör etmeyeyim seni bencilce.

Reader Follow Recommendations

See All
''Dalış yapmaya gittiğimizi bile bile neden yüzme bilmediğini söylemedin?'' ''Hayatta kalacak kadar akıllıysam, son anımda bedenim kendi kendine öğrenmek, kurtulmak zorunda kalacaktı. Ha, değilsem; bir aptal olarak yaşamayı sürdürmek istemezdim.'' ''Seni tekrar gördüğüme sevinmeliyim o zaman.'' ''Bunun kararını ben veremem.'' ''Bu kadar aksi olmak zorunda mısın?'' ''Bacağıma yapışmış bir deniz anası varken ne kadar rahat olabilirsem o kadar rahatım.'' ''Ne! hemen bizimkileri çağırayım.'' ''Neden?'' ''Bacağıma deniz anası yapıştı demedin mi?'' ''Hayır, bacağıma yapışmış bir deniz anası varken ne kadar rahat olabilirsem o kadar rahat olduğumu söyledim.'' ''Siktir git.''
Faber est suae quisque fortunae: Herkes kendi talihinin mimarıdır.
Öğrenmek, eski bilgileri çürütüp yerine yenilerini eklemek sancılı bir süreçtir; bu süreci benimsemek ve hayatın parçası haline getirmek rahatsızlığı güzellemek olarak sanılabilse de, gülün dikenine katlanmak olarak tanımlayabileceğimiz şahsi bir gayedir. Ki modernlik yanılgısıyla düşülen, medeniyetten uzak, kişiselleştirilmiş hazlara odaklı
Reklam
311 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.