552 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kukla benim için Ahmet Ümit ile tanışma kitabıydı. Açık söylemek gerekirse beklentilerimi fazlasıyla karşılayan da bir okuma oldu. Kitaba gelecek olursak üzerinde fazlasıyla düşünülmüş ve kurgulanmış bir kitap olduğunu açıkça anlayabiliyorsunuz. Yine de kitabın sonu fazla sade geçilmiş gibi geldi bana. Filmlerdeki yapıyla söylemek gerekirse öykü climax noktasına geldikten sonra çok çabuk bitiyor olaylar. Özellikle tüm sır aralandıktan sonraki bölüm tatmin etmedi beni. Yazar “öykü bitti işte, daha yazmanın anlamı yok” demiş gibiydi. #spoiler# Kitap okuma alışkanlığı olanlar için tahmin edilebilir birçok noktanın olduğunu söyleyebilirim. Örneğin Arif’in ölecek olduğu çok açıktı. Yalvaş ve yardımcısı da ölüme koşarak gittiler. #spoiler# Kitapla ilgili olumsuz tek eleştirimse Adnan’ın eski eşiyle olan ilişkisinin üstüne çok gidilmemesi ve bu karakterin sadece merkez kişinin başarısız bir evlilik yapmış olduğunu göstermek ve yenik bir kişiliği olduğunu vurgulamak için koyulduklarını düşünüyorum. Polisiye bir kitap için bir inceleme nasıl yapılır emin değilim. Söylenecek hemen her şey spoiler olabilecek nitelikte oluyor bu kitapailarda. Tek söyleyebileceğim iyi vakit geçirmek istiyorsanız, biraz zihnim boşalsın istiyorsanız tam sizlik bir roman. Oldukça sürükleyici ve sonlara doğru kalbiniz atışını hissedebileceksiniz.
Kukla
KuklaAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20197,5bin okunma
322 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
TOLKIEN THE MASTER!
İki kule… Yüzük Kardeşliği macerasından sonra heyecanın bende zirve yaptığı ve şimdi ne olacak diyerek okuduğum muhteşem kitap… Dur! Seni inceleyeceğim ama senin harika yazarın Tolkien ile ilgili birkaç cümle söylemeden bu analizi yapmam doğru olmaz sanırım. Tolkien… Tolkien …. Tolkien….Her cümlesini okuduktan sonra:”Bir insanın hayal dünyası bu
The Two Towers
The Two TowersJ. R. R. Tolkien · Mariner Books · 200310,5bin okunma
Reklam
430 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Yunan Trajik oyun yazarlarının çalışmalarına bir ikincil giriş: Greek Tragedy. Bu oyunların sosyo-politik bağlamı ve onu doğuran kültürü derinlemesine inceleyen denemelerin aksine; Kitto oyunları, biçim, anlam ve dramanın karşılıklı etkileşimi yoluyla anlamaya çalışır. Ayrıca oyun yazarlarını sadece filozof-ahlakçılar olarak değil, “sahne için
Greek Tragedy
Greek TragedyH. D. F. Kitto · Doubleday Company · 19543 okunma
·
Puan vermedi
A Deconstruction of Existential Crisis
“Nausea” written by Jean-Paul Sartre is a work that delves deep into human psychology. It also discovers the nature of existence and the meaning of life. The novel was published in 1938 and became a seminal work for existentialist literature. Today, the book continues to captivate readers with its haunting atmosphere and philosophical prose. In my
Nausea
NauseaJean-Paul Sartre · Penguin Classics · 200023bin okunma
552 syf.
9/10 puan verdi
ömer hayyam'ın başrolünde olduğu, tür olarak sanırım romandan ziyade bir anlatı. bu da romanda olmasını beklediğimiz, tempo, climax gibi unsurların eksik olmasına neden olmuş. eser 3 bölümden oluşuyor. ilkin hayyam'ın yakın dostunun babasının gizemli ölümünün araştırılmasına odaklanılıyor. burada hayyam'ın zekası, siyasete, topluma yaklaşımını görüyoruz. ikinci bölümde nizamülmülk, hasan sabbah, melikşah gibi tarihi karakterlere, onlarla birlikte; devlete, yönetime, askeriyeye yönelik yaklaşımlara tanık oluyoruz. son bölümde ise hayyam'ın ömrünün son günlerine, hayatı nasıl yaşadığına, hayatın nasıl yaşanıp yaşanmayacağına odaklanıyoruz. Tüm bunlar olurken, yazarın karakterler üzerinden hayata, siyasete, ilişkilere dair söylediği güçlü cümleler var. kimi zaman büyük lafların edildiği, etkileyici bir anlatıyken kimi zaman anlatının durduğu, esere bir katkı sunmayan detaylara boğuluyoruz. kimi zaman, tarihi olayları yanındaymışızcasına bir anlatı becerisi yakalanırken, kimi zaman yarıda kesildiği izlenimi uyandıran kurgudan sapmalar görüyoruz. Döneme ilgisi olanlar için giriş niteliği olabilecek bir kitap. Ancak hayyam, hasan sabbah’ın yaşamıyla ilgili detaylı bilgiler edinmek için yeterli olduğu fikrine sahip değilim. yazarın tercihi doğrultusun kurgusal akıştaki kopmalar bir romandan alınacak zevkten daha azını almamıza neden oluyor, dediğim gibi bu bir bilinçli tercih, olay hikayeciliğindense kesitlere odaklanma güdüsü öne çıkarılmış. okurken bu duruma gözetmekte fayda var. 8.5/10
Küllerin Anlattığı
Küllerin AnlattığıCevad Karahasan · İletişim Yayıncılık · 201949 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Oyun Viktorya Dönemi İngiliz toplumunu, kadın ve erkek arasında uygulanan çifte standartı, aristokrasinin iki yüzlülüğünü ve yozlaşmış ahlak anlayışını hicivsel bir dil ile ortaya koyan bir "salon oyunu"dur. Bir 'hata' yaparak gayrimeşru oğlunu doğuran, oğlu büyüyüp babası (Lord Illingworth) ile tanışan bir kadın çerçevesinde dönüyor. Lord Illıngworth burjuva sınıfına mensup, materyalist, uçarı bir adam ve kadınlara yönelik aşağılayan görüşü, onları kaprislerinin haline getirmiştir. (Bu yönü ile Wilde'nin bir başka eseri Dorian Grey'in portresi'ndeki Lord Henry Wotton ile benzerliği fazlasıyla dikkatimi çekti.) Lord Illingworth, oğlunun hayatının bir parçası olmayı istediği için annesine evlenme talebinde bulunur fakat Leydi Arbuthnot ona Gerard'ın artık onu kabul etmeyeceğini ve genç püriten kızın fikrini değiştirdiğini açıklar... Önemsiz bir kadınla başlayan hikaye, önemsiz bir erkekle biter... Bu kısımdaki can alıcı dönüş hikayeyi 'climax'e çıkardı, ancak Wilde'ın salon oyunlarının karakteristik özelliği olan genel canlılık bütünde eksikti. Yine de okuyucuyu eğlendirmek için yeterince espri ve hiciv vardı... "Bir aziz ile bir günahkar arasındaki tek fark, her azizin bir geçmişi, her günahkarın da bir geleceği olduğudur."
Önemsiz Bir Kadın
Önemsiz Bir KadınOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20164,436 okunma
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.