Raskolnikov,
bu yeni hayatın kendisine bedava verilmediğini, onu çok pahalıya, gelecekte yapacağı büyük fedakârlıklarla satın almak gerektiğini henüz bilmiyordu. Ama burada, yeni bir hikâye, bir adamın derece derece yenileşmesinin; yavaş yavaş yeniden hayat buluşunun, bir dünyadan bir başka dünyaya geçişinin, şu ana kadar hiç bilmediği yeni bir gerçekle tanışmasının hikâyesi başlıyor. Bu yeni bir eserin konusu olabilir. Ama bizim şimdiki hikâyemiz burada bitiyor.
SON
"Sadece var olmak ona her zaman az görünmüş, o daima bundan fazlasını istemişti."
Belki de sadece arzularının bu kuvvetinden ötürüdür ki o zamanlar kendisinde, öteki insanlardan daha yüksek birtakım haklar bulunduğuna inanmıştı.
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler, ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezelikle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler, aşk hakkında çok şey okumuşlardır, duymuşlardır ve aşkın ortak bir kader olduğunu bilirler. Onunla bir oyuncakmışcasına oynarlar, tıpkı ilk sigaralarını içen erkek çocukları gibi onunla böbürlenirler.
"Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır!"
Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur
Şemsettin Sami'nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri 19. yüzyıl Türk edebiyatının önemli yapıtlarından biridir. Bu roman, Tanzimat Dönemi'nde kaleme alınmış ve 1872 yılında yayımlanmıştır.
dönemin kadın ve erkek ilişkilerini anlatan roman odağında aşk çıkmazı, toplumsal değerler, ahlaki çelişkiler, kişisel özgürlük
toplumsal sınıf