Kitap kötü değildi ama bilmiyorum okuduğum dönemden mi kaynaklı... Çok yoğundum ara ara okudum ve sonunda pes ettim. Sanki anlattığı konuyu çok fazla tekrara düşerek anlatıyor gibi geldi bana okurken. Değindiği güzel noktalar var. Şans verilmeli yine de.
Yaratıcılığın önündeki kaygının normal olduğunu ve herkeste bulunduğunu öğrendim bu kitaptan. Önemli olan kaygıya rağmen bir şeyler yaratabilmek ve üretebilmekte. Hayattaki sınırlar ve engeller yaratıcılığın önünde engel değil, aksine yaratıcılığı kamçılayan şeymiş meğer. Bu engelleri, sembollerle anlamlandırarak yaratmayı öğrenebilir ve kaygıyla yaşamayı kabullenerek harekete geçip yaratmayı deneyimleyebiliriz. Mitoloji bilgim yetersiz olduğundan kitabın bazı yerlerini anlamakta sıkıntı yaşadım. Onun dışında kitabı sevdim.
Kendi tavırlarının doğruluğundan mutlak bir şekilde emin olduklarını iddia edenler tehlikelidirler. Böylesine emin olma sadece dogmatizmin değil, yıkıcılıkta onu geçen kuzeni fanatizmin de özüdür.
Toplumun iyi âdetleri varsa, onlara uymanın tabii faydalı etkileri olabilir, ancak tüm âdetler iyi değildir. Çoğu kişi, hangi âdetlere uymak iyidir hangilerine uymamak gerekir diye kafa yormak
yerine, yalnızca uyar.
İnsanlar davranışlarının nedeninin itaat olduğunu bile fark etmeden itaat ediyorlar. İtaat sorgulanmıyorsa ve alışkanlıktan dolayı sürdürülüyorsa, rasyonel mi değil mi diye karar vermeye imkân yoktur. Bir şeyin rasyonel olup olmadığını bilmek için
düşünebilmek gerekir.