Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

cy

cy tekrar paylaştı.
Ne kadar çok okursak, ne kadar çok konuşursak, ne kadar çok iletişirsek o kadar iyi olacakmış gibi geliyor insanlara. Ama iletişim başlı başına bir amaç değil, iletişim olsa olsa, ötekinde kendini, kendinde ötekini görebilmek. Ötekinin aracılığıyla, ötekinin yardımıyla bir anlamda kendi kendini anlamak, kendi kendini kurmak. Bu da okunanın, dinlenenin yalnız kaydedilmesini değil, birçok başka dizgeyle karşılaştırılmasını da gerektirecektir. Oysa bir şeyleri görmek ya da işitmekle yetinmek, gelip geçici bir şey olarak, yani başımıza, üstümüze yağan bir geçmiş yağmur olarak düşünülüyor birçok durumda, evet, gürültüsü de yüksek, sonra geçip gidiyor. Ha ben bunu görmüştüm oluyor, ha ben bunu işitmiştim oluyor, ben bunu okumuştum, ha evet bir yerlerde böyle bir şeyden söz edildiğini biliyorum. Evet, haberdarım, ama söz edildiğinden haberdar olmak, söz edildiğini bilmek bir şey demektir ama söz edilmiş de ne olmuş? O sözün edilmesi sana ne getiriyor, sana neler gösteriyor, sana neler gördürüyor?
Sayfa 57 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
Merak ettiğim bir yazarın söyleşisinin derlenmiş hali. hayat ve yazarlıkla ilgili tavsiyeler var. Minik bir kitap okuması baya kolay. bir çırpıda okudum
Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir
Nasıl Yazıyorsam ÖyleyimdirBilge Karasu · Kırmızı Kedi Yayınları · 2017128 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir
Nasıl Yazıyorsam ÖyleyimdirBilge Karasu
7.4/10 · 128 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
cy tekrar paylaştı.
Durmadan okumaktan söz ediliyor. Evet, ben de bir ömür boyu bunu yaptım, (gülerek) durmadan okudum, okudum ama, şimdi düşünüyorum, durmadan okumak, yani birtakım kitapları okumuş olarak rafa kaldırmak, bir yerlere yerleştirmek, şunları okudum demek mi amaç? Olmasa gerek. Bütün bunlar bize bir şeyler düşündürecek, bir şeyler gösterecek, bir şeyler anlatacak, kendi kendimizi belki daha iyi anlayacağız, hem kendimizi belki daha iyi tanıyabileceğiz, kendi kendimizi derken ille kendimizden söz etmek de istemiyorum, kendimizi, dünyamızı, dünyayı, insanları, oyunları, ilişkileri başkalarının aracılığıyla ya da başkalarının yardımıyla tanımlamak çok önemli; tabii bunun için de buna dikkatimizi çevirmemiz gerekiyor. Yetkin davranmamız gerekiyor okumamızda, bakmamızda, dinlememizde.
Sayfa 58 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
cy

cy

, bir kitabı okumayı düşünüyor
İvan İlyiç’in Ölümü
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy
8.2/10 · 45,6bin okunma
Reklam
200 syf.
4/10 puan verdi
·
44 günde okudu
Kitabı felsefeyi genel hatlarıyla öğrenme beklentisiyle almıştım. kitap 200 sayfa. toplasanız en fazla 50 sayfası bilgilendirici. kalan 150 sayfa fıkralarla türkiye. aralarında iyi ve gülümseten fıkralar da vardı. ama ben bu anlatış tarzını sevemedim. beklentimi karşılamayan bir kitap oldu. kendimi okumak için çok zorladım. kitabı bitirmem 1 aydan fazla sürmüştür. felsefeye çok yabancıysanız ve felsefeyi sıkıcı buluyorsanız size iyi gelebilir. ama felsefe hakkında az çok bir bilginiz varsa ve bilginize yenilerini eklemek istiyorsanız size göre bir kitap olmadığını söyleyebilirim.
Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer
Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara GirerThomas Cathcart · Aylak Kitap · 20122,140 okunma
200 syf.
4/10 puan verdi
·
44 günde okudu
hakikaten, gerçek anlamda yaşamak için ölümlülüğümüzle dürüstçe yüzleşmeli ve ölümün gölgesi altında anlamlı hayatlar yaşama sorumluluğunu üstlenmeli, ölüm gerçeğini yadsıyarak bireysel kaygıdan ve bireysel sorumluluktan kaçmaya çalışmamalıyız, diyordu. (...) Heidegger için ölümün gölgesinde yaşamak sadece cesaret değildir; aynı zamanda gerçekten yaşamanın tek otantik yoludur, çünkü sıramız her an gelebilir.
Çok sevdiğiniz biriyle yaşadığınız bir ilişki sona erdi ve bundan derin üzüntü duyuyor, mümkünse hemen geri dönmek ve ilişkinize kaldığınız yerden devam etmek istiyorsunuz diyelim. Ancak gurur yaptığınızdan ötürü bu isteklerinizi bastırmak, kendinizi engellemek zorunda olduğunuzu varsayalım. Ne yaparsınız? Ya her şeyi bir kenara bırakıp ilişkiye yeniden başlamak için elinizden geleni yapmanız gerekir (tutumu/davranışı değiştirmek) veyahut da zaten aslında en doğru olanın bu ilişkinin bitmesi olduğunu düşünmeniz gerekir (düşünceyi değiştirmek) ki davranışınız ve düşünceniz birbiriyle tutarlı hale gelsin. (...) Yaptığımız aptallıkları gururumuza yedirebilmek için değil ama kötü ve istemediğimiz kayıpları, ayrılıkları kısa sürede atlatabilmek için bu akıl yürütme biçimine de ihtiyacımız var. Yoksa kötü olayları nasıl geride bırakabilirdik?
Sinirbilim araştırmaları insanları eyleme geçmeye itecek “yap sinyalinin” ancak ani bir ödül karşılığında tetiklendiğini gösteriyor. Ucunda kazanç olan eylemlere geçmede bir problemimiz yok, ancak beynimiz “kayıptan kaçınmak” için eyleme geçmek konusunda pek isteksizdir
Reklam
Size sunulan alternatiflerden birini seçtiğiniz anda, onu diğerlerinden daha değerli görmeye başlarsınız.65 Sebepleri sorulursa elbette birkaç açıklama uyduracaksınızdır ki bu açıklama uydurma işine de “rasyonalizasyon” denir
Bilişsel çelişki kuramına göre insan bilgi, inanç, tutum ve davranışları arasındaki uyumsuzluktan “acı çektiği” için, bunu azaltmaya çalışacak bazı girişimlerde bulunur. Davranışları ve inançları değiştirmek zor olduğu için, değişime en çok uğrayan şey bilgi veya bilgiden çıkarılacak anlam ya da bilginin değerine yönelik inancımız olacaktır
Korkuyu kabaca bize zarar verebilecek bir nesne, olay ya da durumdan kaçınmak olarak tanımlarsak, risk kavramıyla ilişkili olduğunu görürüz. Risk, arzu edilmeyen bir olayın gerçekleşme olasılığı ve gerçekleşirse açığa çıkacak zararın bir bileşimidir. Bu söylediğimi biraz daha açıklayayım: Bir olayın gerçekleşme olasılığını ne kadar yüksek görüyorsak, o olaydan o kadar korkarız veya tersi: Bir olayın gerçekleşmesinden ne kadar korkuyorsak onun olma ihtimalini o kadar yüksek buluruz
Toplumdaki az sayıdaki aykırı sesler, çoğunluğun düşünme özgürlüklerini sağladığı için önemlidir. Bir kişi bile aykırı ses çıkaramadığında, elinizde uyum gösteren, kendini gerçekleştiremeyen, özgüvenini ancak topluma uymakla tamir edebilen, daha da önemlisi gerçekleri haykıramayan ve hatta hafızası değişen bir topluluk kalıyor. Sanatın, bilimin, teknolojinin, çağdaşlığın özgür ülkelerde yeşerip serpilmesinin esas nedeni belki de budur
256 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitap bilişsel yanılgılardan ve bunların yarattığı doğruya ulaşmada kullanılan yanlış stratejilerden bahsediyor. Dili anlaşılır okuması kolay. Hayatın içinden verdiği örneklerle konuları somutlaştırarak anlatmış. Politikacı ve reklamcıların bizim yanılgılarımızı nasıl kullandıgından da bahsetmiş. Genel olarak güzel
Safsatalar
SafsatalarTevfik Uyar · Destek Yayınları · 2019349 okunma
145 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.