Şeyma Uğurlu

Şeyma Uğurlu
@coast
Sivas
25 December
34 reader point
Joined on September 2013
Reklam
107 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Batı Notları
Batı NotlarıNuri Pakdil
8.8/10 · 1,380 reads
Batı dedikleri kapı çökmüş ve görülmüştür çöplük. Nasıl yönümüz hep burası olur? İnsanda birazcık yurt sevgisi kalsa, insan birazcık korumuş olsa uygarlığının sıcaklığını, çevirir başını kendi uygarlık değerlerine. Bu denli mi yüreğimiz yabancılaştı uygarlığımıza?

Reader Follow Recommendations

See All
Batıcılık ulusumuzu yabancılaştırma girişimlerini kapsayan kabarık bir dosyadır. Bu dosya açılmalı bütün belgeler ortaya dökülmelidir. Bir ulus kendi uygarlığından kendi tarihinden bu kadar kolaylıkla koparılamaz.
Manş Denizi'nin ötesi İngiltere'dir. Her yurtseverin İngiltere'nin adı geçer geçmez içinde kekremsi bir bulantı olur. Çünkü İngiltere evrensel konumumuzu parçalayıp Osmanlı Devleti'ni paylaşmak isteyenlerin başında yer almıştı. İngiliz'in yurdu nifak çıkaracağı her yerdir!
Reklam
Şimdi İstanbul'da ne kadar güvercin varsa, belki Paris'te o kadar köpek vardır. Güvercin; bir sevincin, bir yükselişin, bir Umudun simgesi ise; köpek, bir yalnızlığın, korkunun, savunma gereğinin Paris'liye yapışık belirtisi olabilir. Ayrı bir köpek Endüstrisi kurmuşlar sanıyorsunuz!
Ya bir gün Ortadoğulular, inançlarının gösterdiği birlik çizgisinde elele verip, "Biz, bütün Ortadoğu ulusları, bir ülkeyiz bundan böyle" derlerse, Batılılar kimleri sömürebileceklerdir?
Ortadoğu'yu otuz yıldan fazla bir süre, emperyalizme karşı koruyan ikinci Abdülhamid'di. O, Ortadoğu halklarının, inançlarının çizdiği birlik içinde kalmalarını sağlayan bütün önlemleri almıştı.
Senegalli: "Sizin bir tarihiniz var. Bir ulusun tarihinin olması, ne demektir bilir misiniz? Ona dayanarak ilerilere uzanmak kolay. Bir ulus için tarih o denli gerekli ki! Afrika'nın bağımsızlıklarını elde edeb ulusları içinse durum çok farklı. Bizim, başımızı çevirip bakacağımız bir tarihimiz yok. Varsa bile çok yeni. Bizim Afrika uluslarının tarihi, aşağı yukarı yirminci yüzyıldan öncelere pek uzanmıyor. Halkları ulus yapan kuvvet, tarihten gelir. "
336 syf.
·
Not rated
Bu kitap çok derin düşüncelere dalmama sebep oldu. Başta Müslüman bile değilken İslam'a sığınan bir halk görüyoruz. Ortaçağ skolastiğinden kurtulma çabası.. O dönemin Avrupası ve Hristiyanları bir medeniyet kurmuşlar mıydı gerçekten? Yoksa güçlünün hüküm sürdüğü o çıkarcı feodal sistemin bir parçaları mıydı? Şunu söylemeliyimki Avrupa
Endülüs'te İslam
Endülüs'te İslamRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2018157 okunma
Reklam
336 syf.
·
Not rated
Endülüs'te İslam
Endülüs'te İslamRoger Garaudy
8.5/10 · 157 reads
O fakihler İmam Malik'in hüküm ve fetvalarına, Allah'ın sünneti olan Kur'an'dan ve Peygamberin sünnetinden daha fazla başvurur hale gelince ve İslam'ın evrensel niteliğini karartan yabancı bir geleneği dayatmak için yabancı ordulara çağrı yapacak kadar ileri gidince, İslamı köhneleşmeye ve gerilemeye mahkum ettiler, dolayısıyla da İslam'ın düşmanlarına bekledikleri o fırsatları altın tepsilerle sunmuş oldular.
Sayfa 333Kitabı okudu
Biz kurtuba'dan, camisinden ve Endülüs islam'ından söz ederken niyetimiz anlı şanlı bir ölüye bir türbe dikmek değil... Aksine Aşkın kılavuzluk ettiği o Ellerden nöbeti devralmak.
Sayfa 317Kitabı okudu
Yahudi veya Hristiyan toplulukların kitleler halinde İslam'a geçmeleri için zorlamaya ihtiyaç yoktu. Onlar dinlerinden dönme duygusundan ziyade İslam'da Kendi gerçek dinlerini bulduklarına inanarak bu dine giriyorlardı. Tarık Bin ziyad'ın bir avuç askerinin karaya çıkışından 3 çeyrek asır sonra bütün İspanya topraklarında milyonlarca müminin namaz kılmasına imkan verecek büyük camilerin inşasının nasıl gerekli ve mümkün hale geldiğini İşte bu derin ama özü itibariyle barışçı değişim yeterince izah eder.
Sayfa 305Kitabı okudu
Bir asırlık bir sürenin sonunda durum değişir. Iki halk arasında mecburen bir kaynaşma gerçekleşir. Çünkü Endülüs'e yerleşenler ülkenin kadınları ile evlenmişlerdi. Birkaç 10 yıl geçer geçmez hemen hemen hepsinin Latin asıllı ya bir Annesi vardı ya da bir karısı. Üstelik ortam da istikrara kavuşmuştu, artık sahillere gelen ve yavaş yavaş ülkenin içlerine nüfuz edenler sadece tüccarlar değildi, sanatçılar ve Yazarlar da geliyorlardı.
Sayfa 227Kitabı okudu
211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.